eski köy evlerinde mozaikten yapılan ayak yolu. grili beyazlı bir şeydi... dokusu korkutucu gelirdi hep. bir de mavi ibrik olurdu. kimi ibruk der. evde musluktan su akması büyük olay.
felatun bey.
(felatun bey ve rakım efendi / ahmet mithat efendi)
(felatun bey ve rakım efendi / ahmet mithat efendi)
ne alaka bir açıklasana
Yaşam tarzı temsilini ifade ediyor. Felatun bey'in batılı, şekilci ve özenti bir yaşamı var. Pantolon içine içlik giymeyi yadırgıyor alafranga kafa yapısıyla ama yine de bundan vazgeçemiyor. Bildiği 1-2 yabancı sözcükle caka satmaktan ve eğlenceden başka bir işi yok. Rakım efendi de alaturka anlayışın temsilcisi. daha ağırbaşlı, sağlam adım atan ve ne yaptığını bilen, çalışkan bir adam. Alafranga denildiğinde ister istemez bu örgü aklıma gelir. :)
milli sistemle yeniden ve daha iyileri üretilecekse sorun olmayandır. aksi durum üzücüdür. çağın teknolojilerini sadece tüketerek takip etmenin katacağı hantallık ve zarar kolay kolay çözülemez. bunları ihraç edecek seviyeye gelmek psikolojik üstünlüktür. ithal edilmesi de aynı oranda eksi yazar.
çözümü zor ve karmaşık konular için kullanılan bir metafor. ve büyük iskender'in keserek çözdüğünü sandığı ama çözemediği olayın ana unsuru. kesip atmanın, koparıp atmanın çözüm olmadığını da öğütler. çözmemiştir ortadan kaldırmıştır. bunun için cidden kafa yormak ve odaklanmak gerekiyor. çoğu zaman tercih etmiyoruz ama gerçek çözümü bulma konusunda kendimizi yönlendirmeliyiz/zorlamalıyız.
resmi makamlar/taraflar/kişiler tarafından ciddiye alınmasıyla maalesef simgeleştirilmiştir. hatta bir paranoyaya dönüştürülmüştür. kasıtlı mı yapıldı bilmiyorum ama bir figür haline geldi, sürecin bu kısmında. çünkü bir bayrak gibi karşılık buldu maalesef.
iletişim ve propaganda açısından daha doğru yönetilmeliydi. yasak yerine, ona karşı etkili bir mesajı olan tişört ile ve gaz alındıktan sonra toplatılıp, basım kısmı ile basımı yapanlar araştırılmalıydı. kalıcı bir şey olmaz sanıyorum, bir süre daha hatırlanır sadece. yani kötü reklam yapmadan sessiz çözülmesi gerek. bir şeyi devlet, hükümet veya kamuoyu ciddiye aldığında ister istemez bir metafor, ikon haline geliyor. buna mahal vermemek için en sessiz şekilde çözülmesi gerek, daha doğru bir çözüm için.
iletişim ve propaganda açısından daha doğru yönetilmeliydi. yasak yerine, ona karşı etkili bir mesajı olan tişört ile ve gaz alındıktan sonra toplatılıp, basım kısmı ile basımı yapanlar araştırılmalıydı. kalıcı bir şey olmaz sanıyorum, bir süre daha hatırlanır sadece. yani kötü reklam yapmadan sessiz çözülmesi gerek. bir şeyi devlet, hükümet veya kamuoyu ciddiye aldığında ister istemez bir metafor, ikon haline geliyor. buna mahal vermemek için en sessiz şekilde çözülmesi gerek, daha doğru bir çözüm için.
(bkz: çekim atölyesi)'nin çok keyifli çözümler sunduğu iş. özellikle çekim kısmında. blog kısmında düğünle ilgili bilgilendirici yazıları da var. hatta şöyle bir rehber hazırlamışlar: (güncel düğün rehberi) güzel hatıralar da bırakıyorlar. klip ya da kısa film gibi.
çekim atölyesi fb
çekim atölyesi fb
eskilerden bir çeşit meyve özüdür. nar ekşisi gibi. koyu kıvamlı pekmez de denilebilir. bunu kimi zaman içecek (sulandırıp) kimi zaman da mantı sosu olarak kullanılabilir. dağdan toplanan ekşi erikten yapılırmış.
genellemelerin aksine iyi insanın, hassas insanın şifresidir. karşıdakini düşünen, empati kurabilen kişidir. siyasi yorumlardan bağımsız söylüyorum. tabi her yaptığına bir not düşmek itici de olur bu da var. denge önemli burada.
sağlam bir karakter.
bugünün problemleridir.
1917'ye bir bakayım dedim. Gündem çok ağırmış o zamanlar, bugün de aslında pek fark yok sınır değişimlerine rağmen. ilginç bir yazı denk geldi:
31 Ocak: Petrograd'da İtilaf Devletleri Konferansı açılıyor.
1 Şubat: Almanya, Amerika Birleşik Devletleri ve öteki tarafsız ülkeleri uyararak denizaltı savaşına hız verdiğini, düşmanlarına yardım eden ülkelerin ticari gemilerinin ikazda bulunmadan batırılacağını açıkladı.
17 Şubat: Amerika Birleşik Devletleri Senatosu, Amerikan gemilerinin olası saldırılara karşı kendilerini savunabilmeleri için silahlandırmaları konusunu görüştü.
17 Nisan: Rusya'ya dönen Vladimir Lenin, siyasi gücün sovyetlerdeki işçilerin eline geçmesini istedi.
7 Mayıs: Filistin'de Arap-lar'la Yahudiier arasında çatışmalar başladı. Filistinli Âraplar'ın Yahudiier karşısında belirli bir üstünlük sağladığı bildirildi.
19 Haziran: Rusya'da tümü Kadınlardan oluşan ilk askeri birlik kuruldu.
20 Ağustos: Macaristan'da gıda bulmakta çekilen güçlük nedeniyle, iki yıldan daha az ceza alan tüm mahkumlar serbest bırakıldı.
7 Aralık: ABD Başkanı Wilson, Kongre'nin hemen tüm üyelerinin de onayıyla bugün Avusturya'ya savaş ilan etti.
4 Şubat: Talat Paşa sadrazam oldu.
21 Şubat: Rumi takvimde değişiklik yapıldı; bugünkü takvimle arada bulunan 13 günlük fark kaldırıldı.
11 Mart: ingilizler Bağdat'ı aldı.
25 Mart: Şeriye Mahkemeleri Adalet Bakanlığı'na bağlandı.
9 Aralık: İngilizler Kudüs'ü aldı.
15 Aralık: Mustafa Kemal, veliaht Vahdettin ile birlikte Almanya'da inceleme gezisine çıktı.
Kaynak
1917'ye bir bakayım dedim. Gündem çok ağırmış o zamanlar, bugün de aslında pek fark yok sınır değişimlerine rağmen. ilginç bir yazı denk geldi:
31 Ocak: Petrograd'da İtilaf Devletleri Konferansı açılıyor.
1 Şubat: Almanya, Amerika Birleşik Devletleri ve öteki tarafsız ülkeleri uyararak denizaltı savaşına hız verdiğini, düşmanlarına yardım eden ülkelerin ticari gemilerinin ikazda bulunmadan batırılacağını açıkladı.
17 Şubat: Amerika Birleşik Devletleri Senatosu, Amerikan gemilerinin olası saldırılara karşı kendilerini savunabilmeleri için silahlandırmaları konusunu görüştü.
17 Nisan: Rusya'ya dönen Vladimir Lenin, siyasi gücün sovyetlerdeki işçilerin eline geçmesini istedi.
7 Mayıs: Filistin'de Arap-lar'la Yahudiier arasında çatışmalar başladı. Filistinli Âraplar'ın Yahudiier karşısında belirli bir üstünlük sağladığı bildirildi.
19 Haziran: Rusya'da tümü Kadınlardan oluşan ilk askeri birlik kuruldu.
20 Ağustos: Macaristan'da gıda bulmakta çekilen güçlük nedeniyle, iki yıldan daha az ceza alan tüm mahkumlar serbest bırakıldı.
7 Aralık: ABD Başkanı Wilson, Kongre'nin hemen tüm üyelerinin de onayıyla bugün Avusturya'ya savaş ilan etti.
4 Şubat: Talat Paşa sadrazam oldu.
21 Şubat: Rumi takvimde değişiklik yapıldı; bugünkü takvimle arada bulunan 13 günlük fark kaldırıldı.
11 Mart: ingilizler Bağdat'ı aldı.
25 Mart: Şeriye Mahkemeleri Adalet Bakanlığı'na bağlandı.
9 Aralık: İngilizler Kudüs'ü aldı.
15 Aralık: Mustafa Kemal, veliaht Vahdettin ile birlikte Almanya'da inceleme gezisine çıktı.
Kaynak
günaydın'ın hemen yanına eklenebilecek küçük ama anlam dolu cümle. gerçekten etkiliyor. güzel bak güzel olsun. teşvik edelim herkesi.
bir şeyleri bıçak gibi kesip, her şeyi değiştiren zaman dilimi. zaman zarfı olarak burada aktif bir oyuncu olmasa da sona kalan tek şey bir yandan. yani önemsemeyip geçtiğimiz kadar önemsiz değil asla.
dikkatsizliğin resmidir. ilkel sinema araçlarıyla ilk olarak 16 karede dondurulmuş, zamanla 24, 25, 29.97 ve 60 kareleri aşmış bir şekilde tanımlanmış gerçeklik aynı zamanda. bir kanvasın ya da fotoğrafın da ele geçirdiği zaman birimlerine göre oldukça büyük bir dünya.
kum tanesi olduğu kadar, adımların, nefesin oluş bitiş süresi kimi zaman. derede yuvasından ilk çıkan taşın etkisini artıran. ya da onlarcasıyla hayatımızdaki bir günü inşa eden ve bir tür illüzyon bile olsa geri dönmeyen...
dikkatsizliğin resmidir. ilkel sinema araçlarıyla ilk olarak 16 karede dondurulmuş, zamanla 24, 25, 29.97 ve 60 kareleri aşmış bir şekilde tanımlanmış gerçeklik aynı zamanda. bir kanvasın ya da fotoğrafın da ele geçirdiği zaman birimlerine göre oldukça büyük bir dünya.
kum tanesi olduğu kadar, adımların, nefesin oluş bitiş süresi kimi zaman. derede yuvasından ilk çıkan taşın etkisini artıran. ya da onlarcasıyla hayatımızdaki bir günü inşa eden ve bir tür illüzyon bile olsa geri dönmeyen...
algının ve gözün sadece en basit 1-2 ihtiyacı gördüğü zamanlar. minimalist bir dünya gibidir. bütün fazlalıklar ortadan kalkar. savaş durumu, göç, istila en bilindik örnekleridir, detayların yokmuş gibi silindiği. tıpkı uzaya gönderilen bir roketin yükseldikçe parçalarını tek tek bırakması gibi görürüm hep.
her insanın başını derde sokabilecek durum. öyle zaman olur ki, söyle gitsin dersin ama öyle hassas bir detayın atlandığı konudur ki resmen (bkz: günah keçisi) olursun ve ihale sana yıkılır. bu tarz durumlarda çok dikkatli sözcük seçmek lazım. artık insanlar zaten görmek istediği gibi bakıyor tamamen. bir oto-sansür değil tabi ki, durduk yere hak etmediğiniz bir şeyle uğraşmamak.
bazı insanların kaderidir. dert çeker paratoner gibi. nereye adımını atsa göze batar, bir şeyler ters gider ve olmaması gereken büyük bir olay ortaya çıkar. fatih terim de makamı ya da mevkisi ne olursa olsun böyle biri.
(bkz: murphy kanunları)
(bkz: murphy kanunları)
çok iyi transfer. taraftarın sevdiği türden bir oyuncu. hücumda çok ama çok etkili bir oyuncu ama defans konusunda aynı şeyi söylemek zor. dirar bek olup, isla kanat olursa daha iyi olur sanki.
uzaya gitmek. özellikle satürn ve uranüs'ü çok merak ederdim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?