yunanlılar'ın izmir'e saldırması ingilizlerle mustafa kemal'in pera palas'ta yaptıkları bir pazarlığın neticesiymiş. buyur bu videosunda tespiti o. yok mustafa kemal maaşlarını istemiş anadoluya geçmek için. daha neler neler. mustafa kemal gerçeği buymuş demek. yersen işte. ingilizler mustafa kemal'in güçlenmesi için istanbuldan kuvayı miliyecilerin silah kacırmasına göz yummusmus. hesapta ingilizler destekliyo mustafa kemal'i ruslara karşı. gel de inan.
https://www.youtube.com/watch?v=Z7vbHkLnJds
kardeş biz ilim diyoruz fen diyoruz. bahsettiğimiz zat dünya ilim çevrelerinde nerededir. bana tarih dersen benim aklıma halil inalcık, ilber ortaylı, fuat köprülü, hammer, reha oğuz türkkan, zeki velidi togan gibi isimler gelir. bunlara tüm dünya itibar eder. ben de değerli vaktimi bu ve bunun gibi tarihçilere ve eserlerine harcarım. sana da tavsiyem odur. ben deniz seviyesinin altında kalayım benim için sorun yok. sen bizi geç yeter.
deli demezdim demek. hakikat demek. kendisini dinlemedim değil hiç. videoları dolanıyor her yerde. mustafa kemal atatürk'e giydir. eleştirilmez mi eleştir o başka. ama üslup bir ben doğruyum gerisi allahsız haksız imansız tepeden bakan ben her şeyi çözdüm tarzı olursa ben de sana inanmam arkadaş. biz hiç mi tarih okumuyoruz sanıyorsun. analiz sentez yapmıyoruz sanıyorsun. bir müslüman sen misin. bilim hakikat dediklerini insanlar bir senden mi öğreniyor sanıyorsun. sohbet dediğin tek birinin konuşması kendisine en ufak bir soru eleştiri yöneltilmeden konuşmak mıdır ? sosyal veya pozitif bilimler böyle ilerlemez herkes bilir. nihayetinde hepimizin itibar ettiği alimler vardır. ben kendisine itibar etmiyor üslubunu da doğru bulmuyorum odur diyeceğim.
ne ünlüsü delinin biri. tarihçiymiş ne tarihçisi buna itibar edeceksek işimiz var. bu tarihçiyse ilber ortaylı'ya ne diyeceğiz. hiç sevmem kendisini. bir de milletvekili olsaydı o zaman bitmişti işimiz. iyi ki de seçilmemiş.
düşük profil gölgesi üstünde olsa bile bakanlığı döneminde icraata dönük çalışmalarıyla, çatışmacı olmayan üslubuyla en doğru seçim olmuştur. hayırlısı olsun milletimiz için.
yeni başbakanımız. ne kadar dayanacak bakalım. başkanlık sistemi gelene kadar durabilecek mi o makamda merak ediyorum.
silahsızsınız demesi ondanmış Kafka'nın demek. beyninizin geriye kalan kısmını ahirette kullanacaksanız.
liverpool'u fena seviyyalar bu akşam. gelecek yıl şampiyonlar ligine doğrudan katılacak takımdır. uefa avrupa ligi kupasını üstüste 3.kez kazanmış oldular.
hoş gelmiş orta dünyalı.
bağışlamış diyorlarsa bağışlamıştır. niye sözlüğün seviyesini düşürüyorsunuz diyecektir malum arkadaş şimdi.
17 nisan 2016 pazar günü habertürk gazetesi yazarı muhsin kızılkaya'nın selamün aleyküm! başlıklı yazısında stalin'in rewan’da yaşayan kürtlere de sürgün emri çıkardığını anlatan güzel bir hikaye var. hikâye, eski sovyetler birliği’nde yetişmiş, kürt edebiyatında hikâye alanında önemli ürünler vermiş tosine reşid’e ait. stalin sadece nazilerle işbirliği yapmış olanları mı sürgün etmiş yoksa kafasına göre mi ölümlere yollamış hikayede net bir şekilde anlatılır. stalin'in milletleri nasıl kafasına göre sürgün ettiğinin ispatıdır bu hikaye.buyrun linki burada.
http://www.haberturk.com/yazarlar/muhsin-kizilkaya-2291/1225950-selamun-aleykum
mayısta olmaz haziranda olur ama o kongre eninde sonunda olacak. bu kadar uzayıp gitmesine bu kadar mahkemenin,emniyetin,bakanın işin içine girmesine yol açan mhp yönetimine söylenecek bir dolu laf var. bir istifa edip gideceksin. açacaksın partinin önünü. dört tane adaydan hangisi senden daha az hak ediyor başkanlığı söyleyebilir misin sayın bahçeli ? hepsi mi paralel bu insanların ? hepsi bizim onurlu davamıza gönül vermiş insanlar. söylemlerine, eylemlerine bak şu süreçte bir terbiyesizlik görüyor musun ? şu partiyi aldığın zamandan geçen o kadar seçimden sonra başarılıyım diyeceğin ne var ? neyi iyi yaptın geldiğin son noktada ? seçim yenilgileriyle boynu bükük bıraktığın ülkücüler parti baraj altında kalana kadar oylarını esirgesin partiden onu mu istiyorsun ? bu mücadele bir sonuca varacak endişemiz yok. mhp güzel günler görecektir. ama bugünkü görüntülere yol açanları da hayırla anmayacağız o kesin.
@ bırak hocam kelime oyunlarını. biz lafın nereye gittiğini anlayacak kadar argo da biliyoruz. türkçede bin tane güzel kelime varken sen koymayı kullanıyorsan tepki alırsın. başlığın nasıl açıldığına bak biz kime ne laf söylemişiz. biz on yılda bir şampiyonluk görmüyoruz koysan ne olur koymasan ne olur yoksa.
arada fener olmasa sen nah koyardın da bakma terbiyemizi bozmuyoruz.
@2 AB'ye girersek olur belki :))
gece hesaba aktardığım parayı unutup sabah ulan hangi kupon tuttu da bu parayı kazandık diye sevinmişliğim de var. evet gece atmayın gündüz atın doğru tespit. hevesiniz kursağınızda kalmasın benim gibi.
mutlu yıllar dilerim.
@4 yarın geliyoruz ona göre.
beykoz youth arms diye bir de mum dikselerdi.
o değil de beyin çürümemesi nasıl oluyormuş mezarda . biz boşa anlatıyoz talamus ,hipotalamus,korteks diye o zaman. beyinle ilgili güzel şeyler yazmış başlığı açan arkadaş tamam da biraz bilimsel içerikten yoksun gibi. beynin bilgileri kalıcı hale getirmesi o bilgileri ne kadar fazla duyuyla kodlarsa o kadar iyi gerçekleşir onu söyleyebilirim. insanoğlu görme ile ilgili kodlamalar yapar genelde o yüzden fotoğrafik hafızayı beslemek bilgilerin kalıcı olmasında o kadar önemlidir. ayrıca abuk subuk da olsa beyinde bilgileri kodlama yaparken hikayeler oluşturmak öğrenmede çok işe yarar. tembellik konusunda doğru beyin de alışkanlıklar üzerine hareket etmeyi sever. o yüzden günlük rutinlerin dışına çıkmak çok yararlı olur. satrancın da çok yararı vardır. yoksa kuru üzüm ye dur. enerji ihtiyacını karşılar sadece. yeni sinaptik bağlantılar oluşturmada çok bir fonksiyonu yok. beyin hücreleri sürekli birbirleriyle bağlantılar kurar. bu bağlantıları sürekli tazelersek tekrarlarla kalıcı hale gelir bilgi. kurulan sinaptik bağlantılar zamanla yok olabilir. bu yüzden destek ister. dışardan gelen uyaranlar bu bağlantıları tazelemede, korumada önemlidir. amigdala denilen korku veya travmatik olayların kodlandığı bölgede ise bir ömür boyu unutulmayacak derin etkilenmeler olur. ancak hipnozla belki bu tip durumlar yok edilebilir bildiğim kadarıyla. robotlaşmış davranışlar için beyne de gerek yoktur. omurilik verir tepkiyi. dans etmek,bisiklete binmek. bunları düşünerek yapsak her zaman mala bağlarız. o yüzden de çok tekrarlarla yapılan şeylere hayret etmemek gerek.
\" Hayal gücü ve yaratıcılık bilgiden daha önemlidir. Bilginin sınırları var, ama hayal gücü tüm evreni kucaklar..\"Albert Einstein'ın bu sözlerine ithafen öğrendikleriyle ezbere yaşayanlar değil ,çocuklar gibi hayal güçlerini kullanıp yaratıcı olabilen beyinler her zaman dünyanın kaderini belirleyeceklerdir. ne mutlu böyle beyinlere sahip olanlara.
\" Hayal gücü ve yaratıcılık bilgiden daha önemlidir. Bilginin sınırları var, ama hayal gücü tüm evreni kucaklar..\"Albert Einstein'ın bu sözlerine ithafen öğrendikleriyle ezbere yaşayanlar değil ,çocuklar gibi hayal güçlerini kullanıp yaratıcı olabilen beyinler her zaman dünyanın kaderini belirleyeceklerdir. ne mutlu böyle beyinlere sahip olanlara.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?