normal bir sözlük olsa patronlar çoğalıyor diye girerdim goygoya ama seçim bence güzel kişiyi tanımıyorum ama tanıyanlar güzel diyor ne diyeyim hayırlı uğurlu olsun. Seveni çokmuş demek ki!
zeki demirkubuz un bütün filmlerinde hemen hemen kullandığı beleş arka ses. Ayrıca zeki ökten filimleri fazlacadır.
- yürüyen merdivenlerin sağ tarafında beklenilir. sol taraftan inmeye çalışanlarla "zaten normal merdiven var yeaa" şeklinde tartışmaya girilmez.
1995'te çekilen Olağan Şüpheliler filminde yer alan bir kurgusal karakterdir. Kevin Spacey tarafından canlandırılmıştır.
sözlükteki yazar sayısının arttırılması için bir önerin var mı?
sözlükteki yazar sayısının arttırılması için bir önerin var mı?
meraklarına hayran kaldığım çocuklardır. Keşke daha iyi bir eğitim ve hayat sürebilseler.
çalgıcılıktır. Hem çalıyorsunuz hem çaldığınızı dinliyorsunuz. gayet eğlenceli. tabi moral bozukluğu olduğu zamanlar ve acı günlerde çekilmeyen durum.
benim avatarım (profil resmim) nuri bilge ceylanın mayıs sıkıntısı rolünde onyanayan ali karakteri. Kendisini çok sevmiştim.
ondan kaynaklıdır.
Filmdeki çocuğun tek derdi “müzikli saat" almaktır. Halası ona bir yumurta verir ve “bu yumurtayı kırk gün boyunca kırmadan cebinde taşıyabilirsen, o saati aldırırım babana" der. Amacı çocuğa sorumluluğun ne olduğunu, sorumluluk almayı öğretmektir. Filmdeki yönetmen sürekli çocuğa “başka yumurtayla değiştirsen ne olur ki?", “o yumurtayı haşla, o zaman kırılmaz, kimse de anlamaz" gibi sözlerle telkinlerde bulunur ancak çocuk bu önerileri kabul etmez, çünkü ona göre böyle şeyler yapmak “hilelik" olacaktır. Çocuk hileye inanmaz. Verilen sözlerin yerine getirileceğine emindir; verilen görevlerin yerine getirildiği takdirde hak ettiği nesneye kavuşabileceği düşüncesindedir. Saftır, temizdir, iyi niyetlidir.
Dokuz yaşındaki çocuk yumurtayı otuz beş-otuz altı gün kadar kırmadan cebinde taşımıştır. Ancak köyde oturan aksi bir kadın ona bir sepet domates verir ve bayağı uzak bir yerdeki komşusuna götürmesini ister ondan. Çocuk isteksizce de olsa çaresiz kabul eder.
Görev üstüne görev, sorumluluk üstüne sorumluluk almıştır.
Ve bu ikinci sorumluluk ona ağır gelir. Zira onca yolu yürüdükten sonra sepetten düşen bir domatesi almak için eğildiğinde cebindeki yumurta kırılır.
Çok kızar ve hayatındaki ilk dönüşümünü o an yaşar: sepete bir tekme geçirir, bütün domatesler ortalığa saçılır. Umurunda değildir artık. Acilen önlüğünü çıkartıp derede yıkar. Birisinin kümesine girip yumurta çalar, önlüğü kuruduğunda cebine yumurtasını koyar ve eve gider.
Artık o saf, temiz çocuk geride kalmıştır. Ancak bunu ona yaptıran, ona “hakkını" vermeksizin sürekli “görevler" yükleyen insanlardır.
http://www.memur-sozluk.com//gorseller/yukle/thumbs/maysskntsa.jpg
ondan kaynaklıdır.
Filmdeki çocuğun tek derdi “müzikli saat" almaktır. Halası ona bir yumurta verir ve “bu yumurtayı kırk gün boyunca kırmadan cebinde taşıyabilirsen, o saati aldırırım babana" der. Amacı çocuğa sorumluluğun ne olduğunu, sorumluluk almayı öğretmektir. Filmdeki yönetmen sürekli çocuğa “başka yumurtayla değiştirsen ne olur ki?", “o yumurtayı haşla, o zaman kırılmaz, kimse de anlamaz" gibi sözlerle telkinlerde bulunur ancak çocuk bu önerileri kabul etmez, çünkü ona göre böyle şeyler yapmak “hilelik" olacaktır. Çocuk hileye inanmaz. Verilen sözlerin yerine getirileceğine emindir; verilen görevlerin yerine getirildiği takdirde hak ettiği nesneye kavuşabileceği düşüncesindedir. Saftır, temizdir, iyi niyetlidir.
Dokuz yaşındaki çocuk yumurtayı otuz beş-otuz altı gün kadar kırmadan cebinde taşımıştır. Ancak köyde oturan aksi bir kadın ona bir sepet domates verir ve bayağı uzak bir yerdeki komşusuna götürmesini ister ondan. Çocuk isteksizce de olsa çaresiz kabul eder.
Görev üstüne görev, sorumluluk üstüne sorumluluk almıştır.
Ve bu ikinci sorumluluk ona ağır gelir. Zira onca yolu yürüdükten sonra sepetten düşen bir domatesi almak için eğildiğinde cebindeki yumurta kırılır.
Çok kızar ve hayatındaki ilk dönüşümünü o an yaşar: sepete bir tekme geçirir, bütün domatesler ortalığa saçılır. Umurunda değildir artık. Acilen önlüğünü çıkartıp derede yıkar. Birisinin kümesine girip yumurta çalar, önlüğü kuruduğunda cebine yumurtasını koyar ve eve gider.
Artık o saf, temiz çocuk geride kalmıştır. Ancak bunu ona yaptıran, ona “hakkını" vermeksizin sürekli “görevler" yükleyen insanlardır.
http://www.memur-sozluk.com//gorseller/yukle/thumbs/maysskntsa.jpg
1980 darbesi için söylenmiş bir şarkıdır diye biliyorum. Tabi direk hitabet olmadığı için aşka, sevdaya ve bilumum genellemeler için dinlenebilir.
Dünyada o kadar müslümanın facebooku kullandığını düşünürsek tamamen kapitalist duygudan gelen bir açıklamadır.
merak edenler için merakı giderici söz öbeği.
türkiyeden çıkardığında orta doğuda herhangi bir ülkeden farksız olacak şehir. Çakırın tabiriyle caaanım ıstanbul.
tek taş yüzük.
kalk bi elma soy.
akşam az göz attım oyun oynuyorlardı.
(bkz: Sümbülzade Vehbi Efendi )
İnsanlığın amacı kişilere göre değişir. Kişilerin amaçları vardır. Daha iyi bir yaşam daha onurlu bir yaşam olabilir.
Yaşadığınız yerde en sevdiğiniz mekan?
Yaşadığınız yerde en sevdiğiniz mekan?
Lexmark
muhasebeci hemide büroda.
oğlak
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?