Sanatsal put.
Gördüğüm en anlamlı heykellerden birisi... Heykel sanatçısı önce babasının heykelini yapmış. Sonra da ondan çıkarttığı parçalar ile kendi çocukluğunu tasvir edecek bir çocuk heykeli ortaya çıkarmış.
![]()
Gördüğüm en anlamlı heykellerden birisi... Heykel sanatçısı önce babasının heykelini yapmış. Sonra da ondan çıkarttığı parçalar ile kendi çocukluğunu tasvir edecek bir çocuk heykeli ortaya çıkarmış.
#MarmaraDepremi# Bundan tam 20 yıl önceydi...
45 saniyede...
▪︎18.373 kişi hayatını kaybetti,
▪︎23.781 kişi yaralandı.
▪︎500 den fazla kişi engelli kaldı.
▪︎Ayrıca 133.683 çöken bina ile yaklaşık ▪︎600.000 kişiyi evsiz kaldı.
▪︎285.211 ev, 42.902 iş yeri hasar gördü
▪︎Yaklaşık 16 milyon insan, depremden değişik düzeylerde etkilendi.
Hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyor ve saygıyla anıyoruz.
Rabbim bir daha milletimize böyle acı bir olayı yaşatmasın..!
![]()
![]()
45 saniyede...
▪︎18.373 kişi hayatını kaybetti,
▪︎23.781 kişi yaralandı.
▪︎500 den fazla kişi engelli kaldı.
▪︎Ayrıca 133.683 çöken bina ile yaklaşık ▪︎600.000 kişiyi evsiz kaldı.
▪︎285.211 ev, 42.902 iş yeri hasar gördü
▪︎Yaklaşık 16 milyon insan, depremden değişik düzeylerde etkilendi.
Hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyor ve saygıyla anıyoruz.
Rabbim bir daha milletimize böyle acı bir olayı yaşatmasın..!
- Fatih Terim 20. kupasını aldı.
- Galatasaray bir sezon içinde alınabilecek tüm yerel kupaları almış oldu.
- Ali Koç bir senede 3 Galatasaray kupası görerek gerçek Galatasaraylı oldu.
![]()
![]()
- Galatasaray bir sezon içinde alınabilecek tüm yerel kupaları almış oldu.
- Ali Koç bir senede 3 Galatasaray kupası görerek gerçek Galatasaraylı oldu.
"Üniversitede, en çok sevdiğim hocanın odasındaydım. Bana, “Ne olmak istiyorsun? “dedi.
“Entelektüel olmak istiyorum.” dedim.
“Senden entelektüel olmaz” dedi.
Şaşırmıştım, sonra, kırılgan bir ses tonuyla;
“Dersinizi geçmeme rağmen sürekli dersiniz deyim. Okulda en çok okuyan, araştıran ve tartışmalara giren, hep benim?" dedim.
“Senden Entelektüel olmaz”dedi.
Çok kızmıştım!
"Doç. tezlerin konularını bile ben öneriyorum" dedim.
Prof. gülümseyerek geriye yaslandı.
"Senden çok iyi bir araştırmacı olur. Ama entelektüel olmaz. Nedenine gelince,sana entelektüel olamazsın dediğimde,bana bir Entelektüel gibi “Niçin olmaz?" diye sormadın, aksine alındın ve hiddetlendin. Yazarlık bilgi işidir. Entelektüellik bilgi değil,davranış biçimidir. Bir insanın entelektüel olması için en az 3 kuşak ailesinin okuması gerekir. Okulun önüne bak. Hepsi son model araç dolu ve hocalara ait. Her sene model yenilerler. Gerçekten böyle bir yenilenmeye ihtiyaçları var mı?Niçin bu şekilde yaşıyorlar. Çünkü o ünvanlarla gördüğün hocalarının kariyerleri ne kadar yüksek olursa olsun, ruhları feodal bir köylü. Güçlerini topluma kabul ettirmek için böyle hava atmak zorundalar. Gerçek bir entelektüel asla bu güdüyle hareket etmez. Entel feodal köylülere artık diploma ve ünvan da yetmez.
Tıpkı paranın yetmediği gibi.
![]()
“Entelektüel olmak istiyorum.” dedim.
“Senden entelektüel olmaz” dedi.
Şaşırmıştım, sonra, kırılgan bir ses tonuyla;
“Dersinizi geçmeme rağmen sürekli dersiniz deyim. Okulda en çok okuyan, araştıran ve tartışmalara giren, hep benim?" dedim.
“Senden Entelektüel olmaz”dedi.
Çok kızmıştım!
"Doç. tezlerin konularını bile ben öneriyorum" dedim.
Prof. gülümseyerek geriye yaslandı.
"Senden çok iyi bir araştırmacı olur. Ama entelektüel olmaz. Nedenine gelince,sana entelektüel olamazsın dediğimde,bana bir Entelektüel gibi “Niçin olmaz?" diye sormadın, aksine alındın ve hiddetlendin. Yazarlık bilgi işidir. Entelektüellik bilgi değil,davranış biçimidir. Bir insanın entelektüel olması için en az 3 kuşak ailesinin okuması gerekir. Okulun önüne bak. Hepsi son model araç dolu ve hocalara ait. Her sene model yenilerler. Gerçekten böyle bir yenilenmeye ihtiyaçları var mı?Niçin bu şekilde yaşıyorlar. Çünkü o ünvanlarla gördüğün hocalarının kariyerleri ne kadar yüksek olursa olsun, ruhları feodal bir köylü. Güçlerini topluma kabul ettirmek için böyle hava atmak zorundalar. Gerçek bir entelektüel asla bu güdüyle hareket etmez. Entel feodal köylülere artık diploma ve ünvan da yetmez.
Tıpkı paranın yetmediği gibi.
YSK'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerini iptal etmesi ama ilçeleri iptal etmemesini dillerine dolamışlar. Zarfın içindeki pusuladan bir tanesinde sorun varmış ama diğerlerinde bir şey yokmuş... Böyle bir şey olur muymuş (!)
Ve birisi de hikaye uydurmuş, herkes de bunu örnek veriyor:
Bir kadın dördüz doğurmuş, çocukların babası "Bunların 3'ü benim ama 1 tanesi benim değil." diyormuş (!) Şimdi bunu örnek veriyorlar, akıllarınca dalga geçiyorlar.
Arkadaşlar, siz olayı anlamamışsınız. Bunun zarfla veya zarfın içindekilerle bir alakası yok. YSK kararının gerekçelerini bilmeden sallıyorsunuz, kusura bakmayın.
YSK'nın seçimi iptal etmesinin 2 tane BAŞ SEBEBİ var.
1) İstanbul seçimlerinde görev yapmış 6.644 sandık kurulu başkanı ve 13.098 sandık kurulu üyesi, kanunen belirlenen şartlara sahip değil. Hatta bunların içindeki 2 bin 58 işsiz vatandaş, sandık başkanı veya üyesi yapılmış.
Sizin çok sevdiğiniz örnekle izah edeyim, çocuklar doğmuş ama ehil olmayan kişiler doğurtmuş. Ebe bile değillermiş. Bu yüzden çocuklar sakat doğmuş.
2) Diğer usulsüzlük ise oy sayım ve döküm cetvellerine ilişkin. Toplam 31.280 sandıktaki oy sayım ve döküm cetvellerinin:
● 5.388 tanesi mühürsüz
● 694 tanesi imzasız
● 214 adedi boş
● 498 adedi eksik
● 919 adedinde rakam belirtilmemiş
●1.135 adetinde sayı eksikliği var.
Yani, tüm sandık kurulu üyeleri tarafından imzalanan ve mühürlenen oy sayım/döküm cetvelleri uçmuş, yerlerine de derme çatma bir şeyler konmuş. Peki bunların asılları nerede? Bilmem... Onu da en çok feryat edenlere, ortalığı karıştıranlara soracaksınız.
Bunu da o çok sevdiğiniz örnekle anlatayım, belki daha iyi anlarsınız:
Çocuklar doğmuş ama doğum raporları kayıp!.. Nüfus Müdürlüğü (yani YSK) da diyor ki:
"Doğum raporları olmayan çocukları nüfusa kaydedemem!.."
Umarım olayı anlatabilmişimdir...
Şimdi dağılabilirsiniz!..
Ve birisi de hikaye uydurmuş, herkes de bunu örnek veriyor:
Bir kadın dördüz doğurmuş, çocukların babası "Bunların 3'ü benim ama 1 tanesi benim değil." diyormuş (!) Şimdi bunu örnek veriyorlar, akıllarınca dalga geçiyorlar.
Arkadaşlar, siz olayı anlamamışsınız. Bunun zarfla veya zarfın içindekilerle bir alakası yok. YSK kararının gerekçelerini bilmeden sallıyorsunuz, kusura bakmayın.
YSK'nın seçimi iptal etmesinin 2 tane BAŞ SEBEBİ var.
1) İstanbul seçimlerinde görev yapmış 6.644 sandık kurulu başkanı ve 13.098 sandık kurulu üyesi, kanunen belirlenen şartlara sahip değil. Hatta bunların içindeki 2 bin 58 işsiz vatandaş, sandık başkanı veya üyesi yapılmış.
Sizin çok sevdiğiniz örnekle izah edeyim, çocuklar doğmuş ama ehil olmayan kişiler doğurtmuş. Ebe bile değillermiş. Bu yüzden çocuklar sakat doğmuş.
2) Diğer usulsüzlük ise oy sayım ve döküm cetvellerine ilişkin. Toplam 31.280 sandıktaki oy sayım ve döküm cetvellerinin:
● 5.388 tanesi mühürsüz
● 694 tanesi imzasız
● 214 adedi boş
● 498 adedi eksik
● 919 adedinde rakam belirtilmemiş
●1.135 adetinde sayı eksikliği var.
Yani, tüm sandık kurulu üyeleri tarafından imzalanan ve mühürlenen oy sayım/döküm cetvelleri uçmuş, yerlerine de derme çatma bir şeyler konmuş. Peki bunların asılları nerede? Bilmem... Onu da en çok feryat edenlere, ortalığı karıştıranlara soracaksınız.
Bunu da o çok sevdiğiniz örnekle anlatayım, belki daha iyi anlarsınız:
Çocuklar doğmuş ama doğum raporları kayıp!.. Nüfus Müdürlüğü (yani YSK) da diyor ki:
"Doğum raporları olmayan çocukları nüfusa kaydedemem!.."
Umarım olayı anlatabilmişimdir...
Şimdi dağılabilirsiniz!..
Gerici yazar dedikleri, ilerici öneriler.
Temennim sol cenahında bundan ibret alması.
Mehmet Şevket Eygi'nin Millî Eğitim Bakanına yazdığı açık mektubu:
"Sayın Millî Eğitim Bakanımız
Ziya Selçuk beyefendinin dikkatlerine,
Yük beygirine bol miktarda arpa, fındık, fıstık yedirseniz yine de yarış atı olamaz.
* Kalitesiz, vasıfsız bir elemanın maaşını iki, üç misline çıkartsanız, ondan iki üç misli hizmet ve randıman alamazsınız.
* Kavak ağacından mobilya, ev, kapı pencere yapılmaz.
* İnsanlar insan olmak bakımından adalet önünde eşittir ama ağaçları, kumaşları eşit değildir.
* Tahtası kıymetli olan gençler lisede ve üniversitede okutulmalıdır. Meşe, gürgen, kestane, tek ağacı, ceviz, akaju, abanoz.
* Kaliteli yün kumaş ile patiska veya kaput bezi bir olmaz. Patiskadan veya basmadan, terzi çok mahir de olsa güzel kostüm dikilmez.
* İlköğretimden sonra, okutulmaması gereken gençlerini lisede ve üniversitede okutan bir toplum iflah olmaz, necat bulmaz, yükselmez. Almanya'dan ibret alalım.
* Bir ülkenin, bir devletin, bir milletin istikbali eğitime bağlıdır. Eğitim iyi ise gelecek parlaktır, eğitim kötü ise gelecek karanlıktır.
* Kapısına okul tabelası asmakla bir bina okul olmaz.
* İhtişamlı okul binası iyi ve vasıflı okul olması için yeterli değildir.
* Okulu okul yapan dört temel unsur şunlardır:
Vasıflı öğretmen ve idareci kadrosu... Uygun ve üstün bir eğitim sistemi... Mükemmel ders kitapları...
İstidatlı vasıflı, kumaşları kıymetli öğrenciler.
* Şu anda dünyada eğitim konusunda birinci olan iki ülke vardır: Singapur ve Finlandiya. Türkiye'nin bu iki ülkeden alacağı dersler vardır.
* Singapur ve Finlandiya eğitimde dünya birincisidir ama onların sistemleri Türkiye'ye uygun değildir. Zaten ikisinin sistemleri de birbirine benzemez.
* Japonya'yı Japonya yapan yazısının çok zor, okullarının mükemmel olmasıdır. Kolay alfabeler ve imlalar geriletir, tembelleştirir.
* Kitap ismi: Arabî Harfleri Terakkimize Mâni Değildir.
Yazarı: İstanbul Üniversitesi profesörlerinde Avram Galanti.
Bu zat ondan fazla lisan biliyordu.
Türkiye eğitimi Kemalist ideoloji üzerine değil; millî kimlik, millî kültür, evrensel değerler üzerine kurulu olmalıdır.
* Ders kitapları mükemmel olmayan bir eğitim sistemi vasıflı kuşaklar yetiştiremez.
* Bu ülkenin ismi Türkiye'dir, lisanı Türkçedir; liselerinde zengin edebî yazılı Türkçe öğretemeyen eğitim sistemi ve okullar boştur koftur, bir işe yaramazlar.
* Fransa'da lise mezunu bir genci düşünelim. Bu genç, 1928'den önce yayınlanmış Fransızca kitapları okuyamıyor. 1927'de vefat etmiş büyük dedesinin Fransızca mezar kitabesini okuyamıyor, yine 1928'den önceki aile arşivini, mektupları okuyamıyor. Orada böyle bir şey düşünülebilir mi? Böyle bir cahillik mazur görülebilir mi?
* Liseler hem bilgi ve kültür kazandırır, onun yanında ahlak ve karakter terbiyesi verir, üçüncü olarak da güzellik, sanat, estetik boyutu. Bizim eğitimimizde üçü de yoktur.
* Liselerde estetik, güzellik, sanat boyutu kazanamayan nesiller, ülkelerini çirkinleştirir.
* Ahlak aksiyon boyutu güdük nesiller ülkeyi yolsuzluklar ülkesi haline getirir.
*Bitirme sınavı olmayan lise, lise değildir.
* Eskiden Türkiye'de sıkı zorlu lise bitirme imtihanları yapılıyordu. Bunu kazandıktan sonra ayrıca olgunluk (bakalorya) imtihanları vardı.
* Dünyanın belki de en önemli örnek koleji olan Eton'da niçin kız erkek karışık karma eğitim yapılmıyor? Eğitim ile cinsellik birbirine karıştırılmamalıdır.
* Birleşik krallığın en büyük bölgesi olan Britanya'da 1944'ten bu yana, her gün derslere başlanmadan önce okulun şapelinde (kilisesinde) ayin ve ibadet yapılmaktadır.
* Laik Fransa'da, çok başarılı Katolik liseleri vardır.
* Laik Fransa'da Müslümanlar İslam mektepleri açmıştır ve onların İbn Rüşd (Averroes) lisesi geçen sene (bir ankete göre) ülkenin dördüncü başarılı lisesi olmuştur.
* Dünyanın bütün medenî, ileri ülkelerinin liselerinde çok güçlü bir felsefe eğitimi verilmektedir. (Psikoloji, mantık, ahlak, metafizik, estetik.)
Liselerinde genç kuşaklara mantık kültürü kazandıramayan bir ülke mantıksızlıklar içinde boğulmaya mahkumdur.
İngiltere'yi İngiltere yapan Eton koleji ve benzeri liselerdir.
* Liseler serserilik, itlik, hergelelik, züppelik, şımarıklık, külhanbeylik, soytarılık kabul etmez. Liseli delikanlılar küçük beyefendi, kızlar küçük hanımefendi olmalıdır.
* Liselerde cinsel serbesti kabul edilemez.
* Liseler bütün mezunlarına bitişik güzel el yazısı, kaligrafi öğretmelidir.
* Test sınavları sağlıklı değildir. Mutlaka kompozisyon sınavı yapılmalıdır.
* Türkiye'nin, eğitim ve okullar konusunda dünya birincisi olması için ipe sapa gelir, dört başı mamur, efradını cami ağyarını mani mükemmel bir plan program yapılmalı, proje hazırlanmalıdır. Dünya ikinciliği bile kabul edilemez. Singapur yapabiliyor da biz niçin yapamayacakmışız.
* Üniversite tercihlerinde öğretmenlik, eğitimcilik başta gelmelidir. Mühendis, doktor, hukukçu, idareci olamıyor, çar nâ çar öğretmen oluyor. Bu bir faciadır, rezalettir, intihardır.
* Bugünkü ideolojik eğitim sisteminin tâmiri, ıslahı mümkün değildir. Yepyeni bir eğitim sistemi kurmak gerekir.
* Şifahî kültürle eğitim işleri düzelmez, düzeltilemez.
* Üç yüz kelimelik sokak, çarşı pazar, günlük iletişim Türkçesiyle eğitim olmaz.
* Klasik Türkçenin en büyük edibi ve şairi Fuzuli'dir. Liselerimiz genç nesillere Fuzulî Divanını, manasını anlamak ve kıraatinden zevk almak şartıyla okutmalıdır.
* Liselerimiz genç nesillere tarih kültürü kazandırmalıdır.
* Gençlerimizin en az onda biri girişimci olmalı, hayata atılınca kendi işini kurmalı, başkalarını istihdam etmelidir.
* Liselerde hukuk, sanat, mimarlık, şehircilik kültürü kazandırılmalıdır.
* Liselerde İstanbul ahlakı, kültürü, nezaketi, kibarlığı, efendiliği öğretilmelidir.
* Liselerimizde arivist yetişmemelidir.
* Edebî sosyal kültüre sahip olmayan bürokratlar, teknokratlar ülkeyi batırır.
* 1868'den 1912'ye kadar Osmanlının en güçlü lisesi Galatasaray Sultanisinde Müslüman öğrencilerin beş vakit namazı okul camiinde, okul imamının ardında cemaat ile kılmaları mecburî idi. Okul camii şu anda kapalı spor salonu olarak kullanılmaktadır. Konferans salonunun altındadır. Çini mihrabı kontrplakla örtülmüş, üzeri boyanmıştır. Minberi 1924'de vandalca parçalanmıştır. (Galatasaray lisesi camii 1924'e kadar açık kaldı, o tarihte kapatıldı, izci salonu, sonra depo, en son kapalı spor salonu yapıldı.)
* Türkiye Müslümanlarına İslam lisesi açma hürriyeti, izni, imkanı, fırsatı verilse bile açamazlar. Bu iş birlik ile, yazılı medenî kültür ile olur. Bu iki şey Müslüman kesimde yoktur. İstisnalar kuralı bozmaz.
* Devletimiz bir Türk Eton Koleji açmalı mıdır? Açabilir mi?.. Mutlaka açmalıdır ama böyle bir okulun müdürü, idarecileri ve öğretmen kadrosu yoktur. Vasıflı öğrencileri de yoktur.
* Eğitim meselesi Türkiye'nin bir numaralı meselesidir. Bunu çözemezsek ülkemizin, devletimizin, halkımızın geleceği parlak olmaz. Hattâ (ağır konuşacağım) ayakta bile duramayız."
Mehmed Şevket Eygi 27.10.2018
(Vefatı dolayısıyla, kendisine rahmet ve minnetle...)
![]()
Temennim sol cenahında bundan ibret alması.
Mehmet Şevket Eygi'nin Millî Eğitim Bakanına yazdığı açık mektubu:
"Sayın Millî Eğitim Bakanımız
Ziya Selçuk beyefendinin dikkatlerine,
Yük beygirine bol miktarda arpa, fındık, fıstık yedirseniz yine de yarış atı olamaz.
* Kalitesiz, vasıfsız bir elemanın maaşını iki, üç misline çıkartsanız, ondan iki üç misli hizmet ve randıman alamazsınız.
* Kavak ağacından mobilya, ev, kapı pencere yapılmaz.
* İnsanlar insan olmak bakımından adalet önünde eşittir ama ağaçları, kumaşları eşit değildir.
* Tahtası kıymetli olan gençler lisede ve üniversitede okutulmalıdır. Meşe, gürgen, kestane, tek ağacı, ceviz, akaju, abanoz.
* Kaliteli yün kumaş ile patiska veya kaput bezi bir olmaz. Patiskadan veya basmadan, terzi çok mahir de olsa güzel kostüm dikilmez.
* İlköğretimden sonra, okutulmaması gereken gençlerini lisede ve üniversitede okutan bir toplum iflah olmaz, necat bulmaz, yükselmez. Almanya'dan ibret alalım.
* Bir ülkenin, bir devletin, bir milletin istikbali eğitime bağlıdır. Eğitim iyi ise gelecek parlaktır, eğitim kötü ise gelecek karanlıktır.
* Kapısına okul tabelası asmakla bir bina okul olmaz.
* İhtişamlı okul binası iyi ve vasıflı okul olması için yeterli değildir.
* Okulu okul yapan dört temel unsur şunlardır:
Vasıflı öğretmen ve idareci kadrosu... Uygun ve üstün bir eğitim sistemi... Mükemmel ders kitapları...
İstidatlı vasıflı, kumaşları kıymetli öğrenciler.
* Şu anda dünyada eğitim konusunda birinci olan iki ülke vardır: Singapur ve Finlandiya. Türkiye'nin bu iki ülkeden alacağı dersler vardır.
* Singapur ve Finlandiya eğitimde dünya birincisidir ama onların sistemleri Türkiye'ye uygun değildir. Zaten ikisinin sistemleri de birbirine benzemez.
* Japonya'yı Japonya yapan yazısının çok zor, okullarının mükemmel olmasıdır. Kolay alfabeler ve imlalar geriletir, tembelleştirir.
* Kitap ismi: Arabî Harfleri Terakkimize Mâni Değildir.
Yazarı: İstanbul Üniversitesi profesörlerinde Avram Galanti.
Bu zat ondan fazla lisan biliyordu.
Türkiye eğitimi Kemalist ideoloji üzerine değil; millî kimlik, millî kültür, evrensel değerler üzerine kurulu olmalıdır.
* Ders kitapları mükemmel olmayan bir eğitim sistemi vasıflı kuşaklar yetiştiremez.
* Bu ülkenin ismi Türkiye'dir, lisanı Türkçedir; liselerinde zengin edebî yazılı Türkçe öğretemeyen eğitim sistemi ve okullar boştur koftur, bir işe yaramazlar.
* Fransa'da lise mezunu bir genci düşünelim. Bu genç, 1928'den önce yayınlanmış Fransızca kitapları okuyamıyor. 1927'de vefat etmiş büyük dedesinin Fransızca mezar kitabesini okuyamıyor, yine 1928'den önceki aile arşivini, mektupları okuyamıyor. Orada böyle bir şey düşünülebilir mi? Böyle bir cahillik mazur görülebilir mi?
* Liseler hem bilgi ve kültür kazandırır, onun yanında ahlak ve karakter terbiyesi verir, üçüncü olarak da güzellik, sanat, estetik boyutu. Bizim eğitimimizde üçü de yoktur.
* Liselerde estetik, güzellik, sanat boyutu kazanamayan nesiller, ülkelerini çirkinleştirir.
* Ahlak aksiyon boyutu güdük nesiller ülkeyi yolsuzluklar ülkesi haline getirir.
*Bitirme sınavı olmayan lise, lise değildir.
* Eskiden Türkiye'de sıkı zorlu lise bitirme imtihanları yapılıyordu. Bunu kazandıktan sonra ayrıca olgunluk (bakalorya) imtihanları vardı.
* Dünyanın belki de en önemli örnek koleji olan Eton'da niçin kız erkek karışık karma eğitim yapılmıyor? Eğitim ile cinsellik birbirine karıştırılmamalıdır.
* Birleşik krallığın en büyük bölgesi olan Britanya'da 1944'ten bu yana, her gün derslere başlanmadan önce okulun şapelinde (kilisesinde) ayin ve ibadet yapılmaktadır.
* Laik Fransa'da, çok başarılı Katolik liseleri vardır.
* Laik Fransa'da Müslümanlar İslam mektepleri açmıştır ve onların İbn Rüşd (Averroes) lisesi geçen sene (bir ankete göre) ülkenin dördüncü başarılı lisesi olmuştur.
* Dünyanın bütün medenî, ileri ülkelerinin liselerinde çok güçlü bir felsefe eğitimi verilmektedir. (Psikoloji, mantık, ahlak, metafizik, estetik.)
Liselerinde genç kuşaklara mantık kültürü kazandıramayan bir ülke mantıksızlıklar içinde boğulmaya mahkumdur.
İngiltere'yi İngiltere yapan Eton koleji ve benzeri liselerdir.
* Liseler serserilik, itlik, hergelelik, züppelik, şımarıklık, külhanbeylik, soytarılık kabul etmez. Liseli delikanlılar küçük beyefendi, kızlar küçük hanımefendi olmalıdır.
* Liselerde cinsel serbesti kabul edilemez.
* Liseler bütün mezunlarına bitişik güzel el yazısı, kaligrafi öğretmelidir.
* Test sınavları sağlıklı değildir. Mutlaka kompozisyon sınavı yapılmalıdır.
* Türkiye'nin, eğitim ve okullar konusunda dünya birincisi olması için ipe sapa gelir, dört başı mamur, efradını cami ağyarını mani mükemmel bir plan program yapılmalı, proje hazırlanmalıdır. Dünya ikinciliği bile kabul edilemez. Singapur yapabiliyor da biz niçin yapamayacakmışız.
* Üniversite tercihlerinde öğretmenlik, eğitimcilik başta gelmelidir. Mühendis, doktor, hukukçu, idareci olamıyor, çar nâ çar öğretmen oluyor. Bu bir faciadır, rezalettir, intihardır.
* Bugünkü ideolojik eğitim sisteminin tâmiri, ıslahı mümkün değildir. Yepyeni bir eğitim sistemi kurmak gerekir.
* Şifahî kültürle eğitim işleri düzelmez, düzeltilemez.
* Üç yüz kelimelik sokak, çarşı pazar, günlük iletişim Türkçesiyle eğitim olmaz.
* Klasik Türkçenin en büyük edibi ve şairi Fuzuli'dir. Liselerimiz genç nesillere Fuzulî Divanını, manasını anlamak ve kıraatinden zevk almak şartıyla okutmalıdır.
* Liselerimiz genç nesillere tarih kültürü kazandırmalıdır.
* Gençlerimizin en az onda biri girişimci olmalı, hayata atılınca kendi işini kurmalı, başkalarını istihdam etmelidir.
* Liselerde hukuk, sanat, mimarlık, şehircilik kültürü kazandırılmalıdır.
* Liselerde İstanbul ahlakı, kültürü, nezaketi, kibarlığı, efendiliği öğretilmelidir.
* Liselerimizde arivist yetişmemelidir.
* Edebî sosyal kültüre sahip olmayan bürokratlar, teknokratlar ülkeyi batırır.
* 1868'den 1912'ye kadar Osmanlının en güçlü lisesi Galatasaray Sultanisinde Müslüman öğrencilerin beş vakit namazı okul camiinde, okul imamının ardında cemaat ile kılmaları mecburî idi. Okul camii şu anda kapalı spor salonu olarak kullanılmaktadır. Konferans salonunun altındadır. Çini mihrabı kontrplakla örtülmüş, üzeri boyanmıştır. Minberi 1924'de vandalca parçalanmıştır. (Galatasaray lisesi camii 1924'e kadar açık kaldı, o tarihte kapatıldı, izci salonu, sonra depo, en son kapalı spor salonu yapıldı.)
* Türkiye Müslümanlarına İslam lisesi açma hürriyeti, izni, imkanı, fırsatı verilse bile açamazlar. Bu iş birlik ile, yazılı medenî kültür ile olur. Bu iki şey Müslüman kesimde yoktur. İstisnalar kuralı bozmaz.
* Devletimiz bir Türk Eton Koleji açmalı mıdır? Açabilir mi?.. Mutlaka açmalıdır ama böyle bir okulun müdürü, idarecileri ve öğretmen kadrosu yoktur. Vasıflı öğrencileri de yoktur.
* Eğitim meselesi Türkiye'nin bir numaralı meselesidir. Bunu çözemezsek ülkemizin, devletimizin, halkımızın geleceği parlak olmaz. Hattâ (ağır konuşacağım) ayakta bile duramayız."
Mehmed Şevket Eygi 27.10.2018
(Vefatı dolayısıyla, kendisine rahmet ve minnetle...)
rahmanı rahmana kavuşmuş. Allah rahmet eylesin. Müslüman adamdı.
Bulgaristan'ın Eski Cuma /Tırgoviste- Bulgaristan/ ilinde bulunan 1722 yılında inşaa edilen Osmanlı camisi. Girişinde ki kitabesinde Manavzade Çelebi Emir Halil Ağa tarafından yaptırıldığı yazmaktadır.Adı, 1860 Mithat Paşanın emri ile yapılan Saat kulesi taşımakta /saatin yanındaki cami/.Ne yazık ki saat kulesİ yıkılmış ve geriye hiç bir iz kalmamıştır.
![]()
Nasıl kaybettiler diye sorarlarsa;
Mansur Yavaş 'a Makedon,
Ekrem İmamoğlu 'na Yunan,
Millete illet/zillet terörist vatan haini diye diye kaybettiler dersiniz..
Beka sorunu diyerek başladıkları seçim kampanyasını, APO ile Yoldaş olarak birtirdiler diye de eklersiniz hayırlı olsun..
Mansur Yavaş 'a Makedon,
Ekrem İmamoğlu 'na Yunan,
Millete illet/zillet terörist vatan haini diye diye kaybettiler dersiniz..
Beka sorunu diyerek başladıkları seçim kampanyasını, APO ile Yoldaş olarak birtirdiler diye de eklersiniz hayırlı olsun..
bilinen adıyla (bkz: yalın).
hüseyin yalın'ın bestelemiş olduğu güzel bir pop şarkısı.
Koydum sevinçlerimi önüme
Baktım hepsi sensin
Yazdığım şiirlerin her hecesi
Üzüldüğüm tüm filmler
Yıpranmamış hayatlar
Büyük hüzünler bekler
Her işte bir hayır
Bu işte hepsi sensin
Şimdi senden vaz mı geçmeli
Masal olup yola devam mı etmeli
Ben kalpten sorumlu
Aşka sorumluydum
Anladım herşey sensin
Anladım herşey sensin!.
Koydum sevinçlerimi önüme
Baktım hepsi sensin
Yazdığım şiirlerin her hecesi
Üzüldüğüm tüm filmler
Yıpranmamış hayatlar
Büyük hüzünler bekler
Her işte bir hayır
Bu işte hepsi sensin
Şimdi senden vazmı gecmeli
Masal olup yola devam mı etmeli
Ben kalpten sorumlu
Aşka sorumluydum
Anladım herşey sensin
Anladım herşeeeeey...
Şimdi senden vazmı geçmeli
Masal olup yola devam mı etmeli
Ben kalpten sorumlu
Aşka sorumluydum
Anladım herşey sensin
Anladım herşey sensin
Koydum sevinçlerimi önüme
Baktım hepsi sensin
Yazdığım şiirlerin her hecesi
Üzüldüğüm tüm filmler
Yıpranmamış hayatlar
Büyük hüzünler bekler
Her işte bir hayır
Bu işte hepsi sensin
Şimdi senden vaz mı geçmeli
Masal olup yola devam mı etmeli
Ben kalpten sorumlu
Aşka sorumluydum
Anladım herşey sensin
Anladım herşey sensin!.
Koydum sevinçlerimi önüme
Baktım hepsi sensin
Yazdığım şiirlerin her hecesi
Üzüldüğüm tüm filmler
Yıpranmamış hayatlar
Büyük hüzünler bekler
Her işte bir hayır
Bu işte hepsi sensin
Şimdi senden vazmı gecmeli
Masal olup yola devam mı etmeli
Ben kalpten sorumlu
Aşka sorumluydum
Anladım herşey sensin
Anladım herşeeeeey...
Şimdi senden vazmı geçmeli
Masal olup yola devam mı etmeli
Ben kalpten sorumlu
Aşka sorumluydum
Anladım herşey sensin
Anladım herşey sensin
İslamilik Vakfı, İslam'a en uygun şekilde yaşayan ülkeleri paylaştı. İlk 44 sırada hiçbir Müslüman ülke yer almazken Türkiye 95. Sırada yer aldı.
1- Yeni Zelanda
2- İsveç
3- Hollanda
4- İzlanda
5- İsviçre
6- İrlanda
7- Danimarka
8- Kanada
9- Avustralya
10- Norveç
#diplomatik strateji
1- Yeni Zelanda
2- İsveç
3- Hollanda
4- İzlanda
5- İsviçre
6- İrlanda
7- Danimarka
8- Kanada
9- Avustralya
10- Norveç
#diplomatik strateji
Bu sene 100 yılı olan bayramımız. Türk milleti var olsun.
İşte bu şekilde toplanıp Türkiye nin milli çıkarlarına çalışsalar ne bölücü kalır ne bölücülük 2 yüzlü adiler 10 dakka sanra birbirine agza alınmayacak laflar yandaş beslemeleri vs devam.
![]()
İşte bu şekilde toplanıp Türkiye nin milli çıkarlarına çalışsalar ne bölücü kalır ne bölücülük 2 yüzlü adiler 10 dakka sanra birbirine agza alınmayacak laflar yandaş beslemeleri vs devam.
Dünya Tekvando Şampiyonası'nda kadınlar 62 kiloda mücadele eden milli sporcu, altın madalya kazandı. İram Yaman, iki kez dünya şampiyonluğuna ulaşan ilk kadın sporcu olarak tarihe geçti.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?