okuduğum bir kitapta geçiyor: -günler geçiyor ama dünler öylece kalıyor... ne de doğru söylemiş. silemediğim , silmek istemediğim bir sürü dünüm var. onlarla yaşamayı öğrendim. ama geleceğimle ne yapacağımı bilemiyorum. bana çizilen yolda ilerliyorum anca. havalar da benim gibi kararsız. sabahları buz gibi öğleden sonra güneşli. duygular da öyle değil mi ? beş dakika önce gülerken beş dakika sonra ağlayabiliyorsun. uzun zamandır yalnız yaşadığım için evde birilerinin varlığına alışamadım. onlar ki benim 26 yıldır hayatımda olan kişile olsalar bile. neticede özgürüm ve kendi ayaklarım üzerinde duruyorum ama onlar bana hala ilkokula giden küçük çocuklarıymışım gibi davranıyorlar. hatta annem abartarak beslenme çantası bile oluşturuyor. sevdiklerime mızmızlanmayı seviyorum. nazımı sadece onlara çektiriyorum. onlara dilediğim kadar kızıp bağırıp dilediğim kadar gülüyorum. sonrasında kendime büyüdüğümü hatırlatıp babamın dizine oturmamam gerektiğini söylüyorum ki en acısı da cebinden çikolata çekip alamayacak olmam. aklıma gelmişken damla çikolata kekin kabarmasını engelliyor demişti birisi, undan sonra koyarsan engellemez. aslında hep böyle yapıyormuşum , doğruyu bildiğim halde kabarmaması niye ki ?
aniden bastıran bahar yağmuru gibidir. ahmak ıslatan desek daha doğru... küçük bir boşluk yüreğini sıkmaya başlar onunla yetinmez içini sıkmaya başlar onunla yetinmez bulunduğun yeri sıkmaya başlar sığamazsın. bir nedensizlik baş gösterir. nedenlere ve geçmişe takılır kalırsın can sıkıntın büsbütün artar. dikkat! yapılmaması gereken şeyler tam bu zamanda kapını çalar sakın ha. ! (başta da abur cubur yemek. edit: @5 bana sarabilirsin yüce @hermione (^^)
çözümü var bir başlığımda paylaşmış olmalıyım (ama nerelerde bilemedim )? (@casper yetiş ) gelelim çözüme: saat yapmışlar bunun için, kafein isteğini azaltıyormuş.
-bütün kitaplarını alacak bir kitaplığının olmaması, -net bir görüntü sağlayan televizyonunun olmaması, -canın çektiğinde fırından istediğin şeyin çıkmaması, -dolapta her daim hazırda bekleyen bir tatlının olmaması, -zilin olduğu halde hiç çalamadan anahtarla eve girip yalnızlıkla çarpışmak.
en sinir olunan velidir. gel okula söz para istemeyeceğiz dediğimiz halde gelmezler. bahaneleri de oldukça bahanedir: -küçük bebeğim var (2 yaşında) -temizlik yapıyorum (günler çuvala girdi çünkü) -öğleden sonra gelecek (hiç gelmedi) ilgisiz velidir. çocuğunun öğrenci olduğunu unutmuş, sadece kafası rahatlasın diye okula atmış velidir.