ondokuzuncu yüzyıla damga vurmuş filozoflardan. almanya doğumlu olup yahudi asıllıdır. komünist manifesto, kapital en bilinen eserleri olup hayatı boyunca pek çok kitap yazmıştır. emek-sermaye ilişkilerinde mutlaka adı geçer. bu kavramlar üzerinden sosyolojik ilişkilere, bilime,tarihe,doğaya, ekonomiye engin yorumlar getirmiştir. kendisiyle ilgili bir yorum dikkatimi çekti. burada paylaşayım bahsi açılmışken.
bilimin doğuşuna ve gelişimine yol açan koşulların ne olduğu bugün de tartışılan bir konudur. kimi bilim tarihçileri bilimi, kökü ilk uygarlıklara uzanan bir deneyim ve bilgi birikimi olarak algılamaktadır. kimisi ise bilimi belli kültürel koşullarda ortaya çıkan kimi üstün yetenekli seçkinlerin öğrenme ve araştırma tutkusunun ürünü saymaktadır. öte yandan karl marx ve onu izleyen düşünürler de soruna daha değişik bir açıdan yaklaşmışlardır. onlara göre, bilimin gelişmesinde temel etken kişilere özgü öğrenme, araştırma merakı değil, toplumsal ihtiyaç, ekonomik koşullardır. marxistler, tüm kültürel etkinlikler gibi bilimin de üretim ve bölüşüme bağımlı bir gelişme olduğu savındadırlar. bu bağımlılığa kanıt olarak endüstri devriminin modern bilimi öncelemesi olayını göstermektedirler (ileri sürülen tezin örnek olarak alınan olayla kanıtlandığı kesin olmaktan uzaktır. bir kez endüstri devriminin modern bilimi öncelediği doğru değildir. sonra sorulabilir: karmaşık ve çok değişkenli bir olay olan bilimsel gelişmeyi "ekonomi" adı altında tek bir nedene indirgemek ne denli geçerli olabilir?).
kaynak : bilimin öncüleri - cemal yıldırım (tübitak yayınları)
Eylemsizlik, o an birden yükselen adrenalin ve yaşanan şokunu etkisiyle oluşan durumdur.
Bir kazada arka taraftan bacağım ön tarafa geçmişti farkında olmadan. İnsan istemsizce uçabiliyor. uçan adam sabri'ye saygıyla.
Bir kazada arka taraftan bacağım ön tarafa geçmişti farkında olmadan. İnsan istemsizce uçabiliyor. uçan adam sabri'ye saygıyla.
o ilk anda hiçbir acı ve ağrı duymamak. her şey normalmiş gibi gelir hatta ama her yerini kontrol edip tuhaf bir şeyleri görünce acı hissi de başlar.
1
-------------------------------------------
2
-------------------------------------------
3
-------------------------------------------
4
-------------------------------------------
5
-------------------------------------------
6
-------------------------------------------
7
-------------------------------------------
8
-------------------------------------------
9
-------------------------------------------
10
-------------------------------------------
11
-------------------------------------------
12
-------------------------------------------
13
-------------------------------------------
14
-------------------------------------------
15
-------------------------------------------
2
-------------------------------------------
3
-------------------------------------------
4
-------------------------------------------
5
-------------------------------------------
6
-------------------------------------------
7
-------------------------------------------
8
-------------------------------------------
9
-------------------------------------------
10
-------------------------------------------
11
-------------------------------------------
12
-------------------------------------------
13
-------------------------------------------
14
-------------------------------------------
15
Gerçekten keyifliydi, teşekkürler. :)
Çok özgün fikirler yalnız :)
11 i çok beğendim
ben de 11 i beğenmiştim. hepinize teşekkür ederim.
Cenazeleri alıp gideceğim, dönmeyeceğim.
Onların hayat ve namusunu korumak için gelmiştim, gerek kalmadı.
• Suriyeli Baba
Onların hayat ve namusunu korumak için gelmiştim, gerek kalmadı.
• Suriyeli Baba
Irkçılık nedir, faşist bir zihin nasıl anlaşılır? Sakarya'daki vahşete yaklaşımımız üzerinden anlaşılır aslında ... Düşünelim ki tecavüze uğrayan, vahşice çocuğu ve kendisi öldürülen Suriyeli bir kadın değil de bir Türk olsaydı, hele de toplumun seküler kesiminden bir kadın olsaydı... Ve bu hunharca fiili işleyenler de Suriyeli olsalardı. Tr'deki kamuoyu ve medya nasıl işletilecekti. Zaten yıllardır Suriyelilere karşı doldurulmuş, önyargı ve hasetle kalbi kararmış kesimler toptan bütün Suriyelileri fail ilan edecekler ve muhtemelen Tr'de Suriyelilere yönelik büyük bir dram yaşanacaktı. Zaten bunun provaları da sosyal medya üzerinden yapılıyordu.. Aslında Hala bu tehlike var, zira zihni ırkçılıkla, faşizmle şekillenmiş bir toplumsal kesimle birarada yaşıyoruz. Allah mazlumları korusun ve hastalıklı kalplere fırsat vermesin."
Vaziyet buna doğru gidiyor. Türkiye'nin de bunları takip eden sözümona iyi üniversitelerinde durum bu... Tam da bu...!
Normal insansan bitmişsin. Hele Türk ve Müslümansan bilim yapamazsın. Ateistsen, eşcinselsen ya da öyle davranıyorsan, teröre barış diyorsan, devletine küfrediyorsan, içiciysen mutebersin... Bir de son yıllarda şu çıktı. Pis olman lazım. Ciddi ciddi pis, kokan, pasaklı olman lazım... Bana gelen duyumlara göre bazı seçkin üniversitelerimizde durum bu..!
Çok güzel bir kısa film olmuş.
Normal insansan bitmişsin. Hele Türk ve Müslümansan bilim yapamazsın. Ateistsen, eşcinselsen ya da öyle davranıyorsan, teröre barış diyorsan, devletine küfrediyorsan, içiciysen mutebersin... Bir de son yıllarda şu çıktı. Pis olman lazım. Ciddi ciddi pis, kokan, pasaklı olman lazım... Bana gelen duyumlara göre bazı seçkin üniversitelerimizde durum bu..!
Çok güzel bir kısa film olmuş.
kendi halinde, öylesine duran ve 2 cm bile olmayan ottur. Hatta görmeyiz onu, bilmeyiz onu... yok gibidir. ama öyle bir var ki...
bugün balkonda bir eşek arasına denk geldim. bir şekilde uçamıyordu, kanatları sağlam görünse de, yorgun gibiydi. ayak altında ezilmesin diye aldım incir ağacının toprağına bıraktım. bir bir yürümeye başladı. sonra bir duraksadı ve küçücük bir ota o ince ayakları ile tırmanmaya başladı sallanarak. o zamana kadar orada bir ot olduğunu bile bilmiyordum. sonra hiçbir şekilde uçamayacağını düşündüğüm arı, yaylandı ve uçtu. özgürlüğünün yörüngesinde gözden kayboldu... Arıların doğanın dengesi için ne kadar önemli olduğunu az çok bilirsiniz ve buna o küçücük ot vesile oldu, sandalyeden oturup baktığımda görünmeyen, basıp geçtiğimiz... sadece öylece durarak dünyaya eşsiz bir katkıda bulundu...
bugün balkonda bir eşek arasına denk geldim. bir şekilde uçamıyordu, kanatları sağlam görünse de, yorgun gibiydi. ayak altında ezilmesin diye aldım incir ağacının toprağına bıraktım. bir bir yürümeye başladı. sonra bir duraksadı ve küçücük bir ota o ince ayakları ile tırmanmaya başladı sallanarak. o zamana kadar orada bir ot olduğunu bile bilmiyordum. sonra hiçbir şekilde uçamayacağını düşündüğüm arı, yaylandı ve uçtu. özgürlüğünün yörüngesinde gözden kayboldu... Arıların doğanın dengesi için ne kadar önemli olduğunu az çok bilirsiniz ve buna o küçücük ot vesile oldu, sandalyeden oturup baktığımda görünmeyen, basıp geçtiğimiz... sadece öylece durarak dünyaya eşsiz bir katkıda bulundu...
Tebrik ederim mutlu oldum okuduğumdan.
Teşekkür ederim hocam mutlu olmanız, beni de mutlu etti. :)
Ayvaz dede gibi hikaye olsun
niye bu kadar artı oy vermişler diye üşenmeden okdum. iyi ki okumuşum. ccc +1
Japonlara özgü bir iş tekniği geliştirme felsefesi. \"Sürekli iyileştirme\" anlamına gelir. Neticeye değil haticeye bakılır. Yani süreç esastır. İyi bir süreç, iyi sonuçlara gebedir diye düşünülür.
Tüm zamanların en büyük trollüdür.
Ayakta durmak, dikilmek.
Misal:
S: nörüyon müdür?
C: Öyle söveliyom evin orda.
Misal:
S: nörüyon müdür?
C: Öyle söveliyom evin orda.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?