yakbenivatankurtulsun

herhangi bir şeyin yok olmayacağını ancak olumlu veya olumsuz koşullar karşısında değişime uğrayacağına dile getiren facebook ve twitter sayesinde birçok kişinin dimağında yer eden söz.

misal bir insana karşı hissiyatınız aşık olma yönünde. ve fazlasıyla seviyorsunuz. ancak çok kötü bir şey yaptı ve nefret etmeye başladınız. işte bu durumda ona karşı hissiyatınız bitmez sadece aşktan nefrete dönüşür. ve yeni bir hal alır.

veyahut bir yemek yediniz bitti gibi gözüküyor. ancak o yemek mideniz de şekil değiştirip gaz, sıvı veya katı halde değişkenlik gösterip dışarı atılıyor. astronotların, uzayda idrarlarını suya dönüştürdükten sonra içip onu tekrar çıkarıp suya dönüştürme döngüsü gibi...

ancak bana göre ise şöyledir;

bir şey bitti mi yerine gelen yenisidir, bitmesiyle yenilenmesi eş zamanlıdır. yani eğer bitmiş olmasaydı yenilenmesi de mümkün olmayacaktı.

bir varlık biçim ve nitelik değiştirdi mi,
yok olur biraz önce var olan. ( lucretius )

ve

bir nehirde iki kez yıkanılmaz ( heraklitos )

17. diyanet işleri başkanı.

televizyon'da takip ettiğim tek diziydi. o da yayından kalktı. son bölümü süperdi lan tadı damağımda kalmıştı. çok pis küfür edesim var ama malum küfür yasak ettim sayın.

dandik televizyon kanalları siz yine kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan, ahlaksızlığın tavan yaptığı, dandik dizilerinizi yayınlamaya devam edin.

dikkat! bu ülkede gülmek yasak.

aşk olabilir, olmaya da bilir. en iyisi bir doktora görünün.

merak ettiği için aratan insandır.

ben arattım, benden başka herkes çıktı. bari bi facebook profilim çıkaydı.

sözlük nickinizi google görsel'de aratınca karşınıza çıkan sayfada ilk sıradaki görseldir. amaçsız bir çalışmadır.

en son içilmek üzere bırakılacak olan sigaradır. kimseye verilmez. - son sigaramdın veremem ellere -

bir gelenektir artık pek yapan yok, ben de yapmıyorum.

olası bir otlakçıya verilmek üzere ayrılan sigaradır.

son birkaç yılda leyla ile mecnun dizisinin de etkisiyle peydah olan çay edebiyatı ile yükselişe geçmiştir.

yılların çay içicisi olarak bu tüketime bir hayli katkı sağlamaktayım.

aşağıdaki diyalogda örneklendirilmeye çalışılmış kişidir.

- televizyonda ne izlersin?

+ pek takip ettiğim dizi yoktur, zaten çok uzun diziler, bir himym çekemediler. o yüzden çoğunlukla belgesel izlerim.


aslında boş değilim mesajı vermeye çalışan kişidir. boynundaki fuların sıkması sebebiyle nefeste alamıyor olabilir. ha bende genelde belgesel izlerim de orda burda dillendirmiyoruz yani.

yoktur.

hepsinde çekmez o telefon.

"sinyal yok" repliğini hep duyarız.

küçükken bayramda aldığım harçlığı bozdurarak cüzdanı doldurduğum doğrudur. ama kağıt para olarak, madeni olursa olmaz.

bu günün ardı.

biz görebilecek miyiz?

döş kılı

çok az rüya hatırlarım, bir rüyamda mesela mustafa kemal atatürk ile birlikte mehmet ali erbil'e karşı savaşıyorduk.

ama onu yazmayacağım. dün gece gördüğüm rüya acayipti sonu olmasa da.

birinde kacıyoruz ve bu vesileyle, bir yere taşınıyoruz ailece. ev güzel ama etrafta başka ev yok sonra bizi buluyorlar evi felan tarıyolar. benle karşılaşıyor peşimizdeki adamlardan biri. tam kalbimin üstüne böyle kıvır kıvır bir demir saplıyor. sonra kayboluyolar ortadan. ben o demiri çıkarıyorum, o sırada sanki onu hissediyordum. kan akıyor ve üzerini pamukla kapatıp, doğru hastaneye gidiyoruz. hastanede sıra bitmiş. muayene olmazsınız diyorlar. biz ısrar ediyoruz ikna oluyorlar kimlik istiyorlar işlem için. aceleden unuttuk diyoruz. yine sıra vermiyolar. abi diyorum ğöğsüme demir sapladılar, acil işimiz. kanı görünce tamam diyor yapıyor işlemleri. ben doktorun kapısının önüne geçiyorum. içeriden biri çıkıyor. ben girecekken bir başkası giriyor. sonra kapınının aralığından doktorun odasına bakıyorum beni yaralayan adam içeride. o sırada elim kapı kolunda kendimi yerde buluyorum ne oluyorsa ve uyanıyorum.


normalde bu kadar ayrıntı hatırlamam bu rüyanın bir yerinde bir süper kahramanlık kısımda var ama oranın bağlantısını tam kuramadım.

noktalama işaretleri ile yazı birbirine karışmasın içindir, metni daha iyi gösterir. imla kuralı mıdır onu bilmem.

olması gereken: ali, eve gelirken elma, armut, portakal; et, süt, yumurta al.

olmasa iyi olan: ali,eve gelirken elma,armut,portakal;et,süt,yumurta al.

konuşurken mmm, eeee, ıııı gibi seslerde boşluk belirtilir.

çok dandik bir çağrı merkezi vardır.

internetten para yatıracam ama kartımın dahil olduğu seçenek yok. onu soracaktım. bir akşam aradım. ilk sıradaydım ama bir kaç dakika bekledikten sonra, sanki zor bela yetişirsin de telefonu açarsın ve bu sesine yansır ya işte o ses tonuyla bir kadın açtı telefonu. ismini dahi söylemedi. biliyorsunuz çağrı merkezlerin isim söylenir ve arayanın ismi sorulur.

ösym: buyrun -aradığımdan dolayı rahatsız olmuş gibi-
ben: para yatıracaktım ama kartımın seçeneği sisteminizde mevcut değil
ösym: olması lazım beyfendi
ben: yok şu an karşımda açık sistem ve yok
ösym: olması lazım beyfendi.
ben:yok hanımefendi
ösym: o zaman yarın arayın var mı başka sorunuz
ben: yok

şaşkın bir şekilde kapattım telefonu. ertesi gün aradım, herhangi birini seçmem yetiyormuş. o kadar da önemli değilmiş. madem önemli değil o seçenekleri niye koydunuz at kafalılar diyecektim ama durduk yere suçlu durumuna düşmeyelim. böyle dandik ve sistemsiz bir kurum. çağrı merkezine oturtmuşlar birini ve dünyadan haberi yok. işte bu da böyle bir anımdır.

(bkz: caz)

(bkz: jazz)

beni koparmış beyin yakan yeni buluş. bir firmanın bir telefona ekstradan dinleme cihazı koyması kadar aptalca bir şey olabilir mi? lan zaten telefonu firma istese, istediği gibi dinler her şey var içinde. bunları itlaf etmek lazım, vatana, millete, dine zarar bu beyinler. ha buna birde inananlar var o da ayrı bir mallık.






edit: imla