yakbenivatankurtulsun

15 ağustos 1984'te siirt eruh'ta eli kanlı terör örgütü pkk'ya karşı verdiğimiz ilk şehidimiz ilk vatan evladımız, jandarma er süleyman aydın. nöbet sırasında şehit edilmiştir. daha bu adi terör örgütün adını kimse bilmemekteydi. aşırı sol bir grup olarak tanımlanmıştı. kenan evren o gün "başlarını ezeceğiz" dedi. ama kökü kurutulmadı ve ilk şehidimizde son şehidimiz olmadı.

allah rahmet eylesin.

nazım'ın devrime çağırdığı şiirinden bir bölüm.
her türlü fikir sahibi insan kendi üstüne alınabilir. bir şeylerin değişmesini istiyorsan, o değişime giden yolda yok olmayı göze alacaksın.


kendi sesinden:
(https://www.youtube.com/watch?v=Mpz6TmG5nm0)


hava kurşun gibi ağır!
bağır
bağır
bağır
bağırıyorum.
koşun,
kurşun
erit-
meye
çağırıyorum...
o diyor ki bana:
- sen kendi sesinle kül olursun ey!
kerem
gibi
yana
yana...

"deeeert
çok,
hemdert
yok"
yürek-
-lerin
kulak-
-ları
sağır...

hava kurşun gibi ağır...
ben diyorum ki ona:
- kül olayım
kerem
gibi
yana
yana.
ben yanmasam
sen yanmasan
biz yanmasak,
nasıl
çıkar
karan-
lıklar
aydın-
-lığa...
hava toprak gibi gebe.
hava kurşun gibi ağır.
bağır
bağır
bağırıyorum.
koşun
kurşun
erit-
-meye
çağırıyorum...

90'ların meşhur seden gürel şarkısı. sosyal mesaj içerir.

seni lapacı seni yıkamacı yağlamacı diye dolanmıştı dilimize.

en güzel gülen kadınla aynı kadındır.
en güzel gülen kadın kimdir peki?
o da gülümsediğinde, gülümseten kadındır.

bir de maria puder var ama o da yok.

hoş bir chopin bestesi.

beethoven'ın 14. sonatıdır.

valentina lisitsa farklıyla

ukraynalı aşmış piyanist.

la campanella'yı çalışından mükemmeliğini fark edebilirsiniz.

paganini'nin keman şaheseri.
piyanoya liszt uyarlamıştır.

orhan gencebay'ın sendin adlı eserinden bir bölüm. yari gören orhan gencebay gözlerini müjdelemiş. ne de güzel söylemiş.

gözlerimin gözü aydın
olaydın ta baştan sen olaydın
gözlerimin gözü aydın
dolaydın ömrüme sen dolaydın
gözlerimin gözü aydın

sanırım en güzel girişi olan türkçe şarkıların başında geliyor.

Türkiye tavuk döner rezervinin büyük bir kısmı sıhhiye köprüsünün altındadır. Her yer tavuk dönerci.

3 kişi ile oynanan bir çeşit gömmeli batak oyunudur. alacağın sayılar önceden bellidir. oyun başlarken herkes kart çeker bir adet. en yüksek kartı çeken 8 sayı almak zorunda olarak oyuna başlar. yanındaki 3, diğer kalan ise 5 almak zorundadır o el için. bu dönüşümlü olarak devam eder. fazla sayı alan olursa, diğer el eksik sayı alan oyuncuya, fazla aldığı sayı kadar elindeki en düşük kağıtları verir, diğer oyuncunun elindeki en yüksek kağıdı alır. ve oyuna devam edilir. toplamda 12 el oynanır.

bir insan bünyesinin kaldırmakta zorlanacağı kadar ağır hissi, fikri acziyet ve zulümdür. nitekim insanoğlu biraz mazoşisttir.

ama yine de güzeldir.

doğunun medeniyeti üzerine kurulmuş, gelişmiş bir batı. batıyı yanlış anlamış, elindekinin üstüne bir şey koyamamış ve koyamayan kukla bir doğu.

bugün batı teknikte hayli ileride. ahlaki olarak, bakış açısına göre değişse de kısmen yozlaşmış olmasına rağmen istediği yerde. doğu ise, maalesef teknikte sınıfta kalmış vaziyette. ahlaki olarakta, bilerek veya bilmeyerek gitgide berbat bir hal almakta.

batıda gelişim sürecini aştıktan sonra insana verilen kıymet ile yükselişe geçti ve bu da onlara kazanç olarak döndü. doğuda insan kıymetsiz bir taş gibi.

çağımızda doğu, batı tarafından kullanılan hem bir pazar, hem de hammadde kaynağı. aynı zamanda kendi ülkesini bir arada tutmak için insanlara gösterilen kötü bir örnek. insan hakları ihlali, mezhep kavgaları, kan gölü olan ülkeler, fakir ve cahil bırakılmış topluluklar, batının kendi eliyle kurduğu diktatörlükler vs.

ve bu düzen nasıl tersine döner, hiç bilmiyorum. ve bir ışıkta görmüyorum. 1. dünya savaşında olduğu gibi olası bir savaşın düzeni değiştirme ihtimali var ama savaşı taraflara ayırmak pek mümkün değil. umarım kansız bir şekilde en adilane ve doğru olan olur.

sivrisinek sokar.
karasinek kokar.

ikisi de uzak olsun.

"zaman zaman mağlup olsam bile etime,
insan olmak dokunuyor haysiyetime."

rüzgar, sabahattin ali

ato'nun 2003'te ne niyetle yaptığını anlamadığım araştırmanın sonucu. kısaca merak demişler. yardımcısı, ıvırı, zıvırını da sayarsak her üç kişiden biri, ünvan sahibi.

ve yüzde 33 'lük bir ihtimalde olsa hiç bir ünvanım yok yazık bana.


http://www.atonet.org.tr/yeni/index.php?p=119&l=1


not: iş bu başlık ekşi sözlükte kartacali makedo nickli yazarın öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler başlığına yazdığı entry'den alıntılanmıştır.

cem yılmaz'ın arog filmini yaparken esinlendiği söylenilen film. benzer yanları da yok değil hani.

bunlardan biri siyasettir, zira dostluğunuz zedelenebilir.

insanoğlunun sebepsiz çabalarından biridir. o anda mutluyduk mesajı vermek için veya niye suratın asık sorusunu sormasınlar diye olabilir. bir insanı güldürmek istiyorsanız fotoğraf makinasını çıkartmanız yeterli sanırım.

global düşünüp, yerel hareket etmektir.

misal, coca-cola'nın ramazan reklamları...