khantura

Şahsen "güzeldi bee" demeyerek sayın hyperionu çürütmek zorunda kalacağım yıllardır.
Bu yıllar bana çok şey kattı ve katmaya devam ediyor elbette fakat güzel diye alabileceğim pek bir şey yok maalesef.
Bu yıllar içinde sevdiğim insanı tanımam ve hayat tecrübesi kazanmamın dışında pek bir faydası olmadı.

Vergiden kaçırılmak istenen nakdin barındırıldığı hesap çeşidi olarak da kullanılır. Genelde İsviçre bankalarında olur.

Kendi çevresindeki dönüşü ile dünya çevresindeki dönüşü arasındaki senkronizasyon nedeniyle hep aynı yüzünü gördüğümüz, dünyanın tek uydusudur.

Emin olunan konularda bile yapılmaması gerekendir. Çünkü çoğu zaman içinde kınama olduğunun farkına varılmaz ve hadis-i şerifte belirtildiği gibi insan kınadığı yaşamadan ölmez.
Her zaman dikkatli ve düşünerek konuşmak gerek.

Hayatı Rutine oturmamış kişilerin duymaya mecbur kaldığı sorulardır. Okul, iş, evlilik, mal, mülk ile ilgili olabilir. Kimse karakterin, kendini ifadenin, ahlaki değerlerin ne durumda olduğunu sormaz.
Hem huzursuz eder, hem üzer, hem de çoğunlukla hayatınıza hiçbir katkısı olmayanın insanlar sorar. "Sana ne?" Demek gerekse de denemez, geçiştirilir.

Zamanın hızına alışmış yeni neslin kaldıramadığı ilişkidir.
Sevdiğimle aylarca görüşemediğimiz zamanlar oldu. Bu sırada çevremde benim durumumdan haberi olmayan, "bir haftadır görüşemiyoruz. Bu şekilde yürümüyor."cular da vardı.
Onun bir mesajını, bir dakika konuşmasını hediye bildim kendime.
Rabbime şükürler olsun ki bizi bu şekilde yetiştiriyor dedim her zaman. Hiç de pişman olmadım.
Belli şeyleri kabullenip, güvenip, sabredince her şey çok güzel olur Allah'ın izniyle.

Cayisallama'nın yoğun ve yorgun olduğu kanaatindeyim.
Röportaj ne derece etkili oldu bilmiyorum fakat postları paylaşmam dikkat çekmiş olabilir.
Burası huzur ve güven ortamı sağlanmış bir yer darbe olmaz.

Küfür ve argo sevmeyen biri olarak gayet memnun olduğum durum. Daim olmasını dilediğimdir.

Girinin sonunu "imam hatipler kapatılsın"a getirmeyeceğim o yüzden dikkatlice okuyun.
Eğitim sistemimizin birçok kanayan yarasından bir tanesidir imam hatipler.
Bir insanın bir şeyi gerçekten manada öğrenebilmesi için idrak etmesi gerekir. Fakat bizim eğitim sistemimizde böyle bir ihtiyaç olmadığı için çocuklarımız ezberci yetişiyor.
İmam hatiplerin de içeriği bir noktada din, ahlak vb. Kavramlar olduğu için insanlar çocuklarının orada düzgün yetişeceğine inanıyor.
bu noktada okulların kalitesizliği, müfredat bozuklukları, ortaokul veya liseye kadar gereken insani eğitimi alamama gibi sorunlardan ötürü okullarda büyük sorunlar patlak veriyor.
Hele ki imam hatiplerde; bastırılmış duygulara, şiddete, mantıksal bozukluklara tanık olan öğrenciler de fazlalıkta olunca ortaya başarısız, değer yargılarını oturtamamış, belli erdemleri edinememiş gençler ortaya çıkıyor.
Çok parlak zihinleri küçük yaştan itibaren köreltip, ışıklarını söndürüp hayata katmaya çalışıyoruz, olmuyor. Sadece imam hatipler için geçerli değil bu maalesef.

Çocukluk saplantım. Deli gibi belgesel izlerdim.
Bazılarını sevmezdim ama. Niye eksik veya tekrarlı bilgi verdiklerini düşünüp dururdum.
Şimdi ise büyük belgesel kanallarının prodüksiyonlarını manipülatif şekilde hazırladıklarını görüyorum. O yüzden çoğunu izlemek içimden gelmiyor.

Steve, Mark, Bill vb. Kişilerin doktora alırken veya büyük kalabalıklara hitap ederken ilham verici, insanları gaza getirici konuşmalar yapmasını kısmen garipsiyorum.
Şu an bulundukları yerlere varırken ilk basamakları tırmanırken bile insanları ezip geçtikleri gerçeği bu konuşmaları dinlerken beni dizginliyor.
Onların aksine kimseyi ezmeden de bir yerlere gelinebilecek olduğu düşüncesine fazlaca sahibim.

Ben bilime inanırım ancak insanların peşinden koştuğu bilime değil. (yaz bunu güzel laf)
-khantura
Çünkü bilim insanların bulmak istedikleri somut veriler üzerine ilerler ve inandıkları veya hedeflediklerini konulara dayanak arama çabasına girerler.
Yani bilim insanları bir konu üzerinde çalışma yaparken bulmaya çalıştıkları bir şey olduğundan bir nevi inançla işe başlamış olurlar. Sonrasında deneysel sonuçlar elde edildiğinde gerçek ve somut olduğuna inanılan veriler elde edilir.
İslam ise önce iman etmek sonra kalple tasdik etmek üzerine kuruludur. Bu da aynı şekilde bir durumu hedeflediği, onu gözlemleyin bu konuda tahkike ulaşmak demektir.
Yani aslında arada pek bir fark yoktur.

Günümüzde çok da geçerli olmadığını düşündüğüm önermedir.
Çünkü artık kalite fiyatla orantılı olarak artmıyor. Hatta çokça duymuş veya tanık olmuşsunuzdur tekstil fabrikalarında üretilip sadece etiket bayılmak üzere firmalara gönderilen ürünleri ya da ihraç fazlasında elinize geçenleri.
Artık pahalı demek marka demek bence.

Facebook sayfası aracılığıyla yeni bir video paylaşmıştır.
https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=1439365826144931&id=162670710481122

Aramıza yeni katılmış yazardır. Hoşgelmiş.

Birileri facebook sayfamda geziyor.

https://tinychat.com/memursozluk linkiyle denenmeye başlamıştır. Sitenin Android uygulaması da vardır.

Sözlük gibi değil aslında. Bir nevi grup chat uygulaması. Herkes önceden açılmış odaya link aracılığıyla katılıyor. İsteyen yazılı isteyen sesli isteyen de görüntülü şekilde konuşuyor. Link bulunduğu sürece oda hep açık oluyor.

Çay içiyorum. Çay içmek isteyen varsa demlik mutfakta. Kalksın alsın.