confessions

kultabisi

1. nesil Yazar - Yazar -

  1. toplam entry 357
  2. takipçi 4
  3. puan 8742

glokom

kultabisi
birkaç sene önce lazer ameliyatı olmuştum. doktor, bir iki haftalığına kullanmam için bir göz damlası vermişti. verirken de, 'bu ilaç geçici olarak göz tansiyonu yapabilir. merak etme.' demişti. o zamana kadar göz tansiyonuyla ilgili hiçbir fikrim yoktu. ilacı kullanmaya başladığımın ikinci gününden itibaren iğrenç bir hisle tanıdım bu rahatsızlığı. şöyle anlatayım. kafatasınızın içinde bir balon şişirildiğini ve bu balonun gözlerinizi, göz çukurlarından dışarı doğru ittirdiğini hayal edin. mesela kafanızı öne doğru eğdiğinizde, gözlerinizin yuvalarından çıkıp yere düşeceklermiş gibi hissettiğinizi düşünün. veya, göz çukurlarınızın s beden bir pantolonken, gözlerinizin xl beden popo olduğunu düşünün. işte tam böyle bir şey...
dördüncü günün ardından tekrar doktora gidip durumu anlattım. 'iyi madem keselim. zaten çok da vazgeçilmez bir ilaç değildi.' demişti. gözlerim yuvalarından bir kere daha fırlamıştı ama sebebi bu defa göz tansiyonu değildi.

27 mart 2016 pakistan canlı bomba saldırısı

kultabisi
güzel başlayan bir entry herhalde ancak bu kadar komik hale getirilebilirdi.
pakistan ve afganistan müslümanlarının, tarihsel olarak türkleri çok sevip saygı duydukları, kurtuluş savaşı sırasında ellerinden gelen her türlü yardımı yaptıkları, az buçuk tarih okumuş herkesin malumudur. yine, az buçuk tarih okumuş (misal ortaokul düzeyinde) herkes, afganların ve pakistanlıların arap olmadıklarını bilir.
o bölgede yaşayan insanların içinde urdular vardır, paklar vardır, peştunlar vardır, tacikler vardır... olmayanlar kimlerdir biliyor musunuz, araplar.
eğer üniversite okuyan biri bunu bilmiyorsa üzücüdür. ama daha da üzücü olan, eğer bunu biliyorsa, biliyor olmasına rağmen, 'kurtuluş savaşında pakistan müslümanları bize yardım etti. ama siz onlar arap diye aşağılıyorsunuz.' diye açıkça yalan bilgi vermesidir.
kurtuluş savaşı sırasında, arapların kitleler halinde türklere karşı savaştığı söylenemez. zira ordunun içinde arap asıllılar da vardı ancak, o dönemdeki arap aşiretlerinin kurumsal anlamda büyük oranda, türklerin karşısında olduğu sır değildir.
hele 1. dünya savaşında, kitleler halinde ihanete uğradığımızı ilkokul çocukları bile bilir. eğer bilmiyorsanız, yemen üzerine yazılmış türkülerin neler anlattığını incelemenizi öneririm.
daha da acısı ne biliyor musunuz. gerek 1. dünya savaşı sırasında, gerekse de kurtuluş savaşı sırasında, türkiye'deki arap sevicilerin sıklıkla dillendirdikleri ve şikayet ettikleri hilafet henüz kaldırılmamıştı. yani, osmanlı ordularına karşı savaşan arap kabileleri açık bir biçimde, halifenin ordularına karşı savaşıyorlardı. hani, 'atatürk halifeliği kaldırdı ve islam dünyasının liderliğini elinin tersiyle itti.' diye hayıflananlar ve beddua edenler var ya, işte onların bahsettiği islam dünyasının bir kısmı yemen'de, trablus'ta, bağdat'ta vs. halifenin askerlerinin karınlarını deşip, içinde yüzük, altın falan arıyorlardı.

kült abisi

kultabisi
kült abisi = kült abisi
hani kültablası vardır ya. izmarit atılan... yanlış heceden bölününce ne olur? kült ablası. ama erkekse?.. abla değil abi olur.
hayatın bir gizemini daha çözdük sayın seyirciler. yeni maceralarda buluşmak dileğiyle... esen kalın...
(üç noktalar şın harfinden gelmiyor)

üç nokta

kultabisi
@4 yazdığınız dizelerin her biri üç noktayla bittiği için böyle algılanmıyor. sanırım sonda kullanılan noktalar şın harfinin noktaları olmasa gerek. verdiğiniz bkz da şın'ın noktaları değil diye tahmin ediyorum. bu durumda, mevlana'nın kastıyla, ilk entryde kastedilen aynı şeyler olmasa gerek.

üç nokta

kultabisi
bu satırların mevlana tarafından yazılmış olma ihtimalini düşük buluyorum. açıkçası çok da emin değilim ancak, mevlana döneminde yazı dilinde üç noktanın kullanılıyor olacağını sanmıyorum.

en kötümser yazarlar

kultabisi
biraz önce istatistikler kısmından kontrol ettim. sözlükte şimdiye kadar 24000 civarında entry girilmiş. bu bilgi bir kenarda dursun.
başlığın ilk entrysinde verilen sayılardan da, eksi oy alan entryleri topladım: 274 ediyor (çok emin değilim ancak sanıyorum ki verilen her eksi oy bir puan üzerinden hesaplanıyor. öyle değilse bile benzer bir yöntemdir. yani misal ilk sırada olan cayisallama 45 civarı entry eksilemiş şimdiye kadar). bu da bir kenarda dursun.
daha sonra ilk entrynin yazarının yazdığı entry sayısına baktım: 400 küsur entry yazmış şimdiye kadar.
hatırlayalım. ne demişti kendisi?
'anlamsız her önüne gelen başlık veya entrylerinize basılan eksi oylarının faillerini bu listeden rahatlıkla bulabilirsiniz.'
oysa veriler ortada. listedekilerin tamamının, yemeden içmeden, başka hiç kimsenin entrysini önemsemeden, sadece değerli yazarımızın entrylerini eksilediğini kabul etsek bile, o harikulade entrylerinin sadece yarısı eksilenmiş şimdiye kadar. ki öyle olmadığını biliyoruz. zira, 'en kıl olunan yazarlar listesinde' en tepede bile değil. yani entryleri kendisininkinden daha fazla eksilenen yazarlar var.
verilere dayanarak kendisinin en hafif tabiriyle, gerçekleri çarpıttığını söyleyebiliriz.
ha diyebilir ki, 'ben sadece kendi entrylerimi kastetmemiştim.' aslında öyle olmadığını biliyoruz ama velev ki öyle olsun. yine yanlış bilgi. zira 24000 entryden, eksi oy alan birkaç yüz entry için, 'anlamsız her önüne gelen başlık veya entrylerinize basılan eksi oylarının...' demek, mesnetsiz bir suçlama oluyor.

cahile laf anlatmak

kultabisi
@12 öyleyse, kur'an-ı kerim'de bulunmayan bir husus için, 'kuranı kerimde hz. isanın da hz. musanın da hz ademin de hz. yusufun da.... 124.000 nebiden hangilerinin ismi geçiyorsa (25+3) hepsinin sözleri, konuşmaları arapça yazılmıştır...' demek alakasız oluyor.
ha kur'an dışındaki dini kaynaklar için verilebilecek örneklere amenna. ama bu durumda da şöyle bir sıkıntı var. diyelim ki ben kalkıp burada, abd başkanı obama'nın bir konuyla ilgili sözünü nakledeceğim. sözün önce ingilizcesini yazıp ardından da türkçesini yazsam, sanırım birçok kişi 'kardeşim kafayı mı yedin. ingilizcesini niye yazıyorsun? zaten hemen ardından türkçesini yazmışsın.' derdi.
çeviri faaliyetlerinin devam ettiği dini metinler hususunda bilgim yok. muhakkak doğrudur. ama bunun sebebinin geçmişte dini çalışmaların yasaklanmasına bağlamak gibi absürd bir nedene bağlanmasına sadece gülebilirim. hadi diyelim ki, gerçekten de yasaklanmıştı. ne zaman? kasıt cumhuriyet dönemi mi? diyelim ki öyle olsun. kaç seneye tekabül ediyor? 1923-50 arası ve 1960-2000 arası olsun diyelim. toplamı ne ediyor?yaklaşık 70 yıl. e peki geri kalan onca zaman ne oldu? sadece demokrat parti ve akp döneminde bile bu çeviriler yapılabilirdi de kastım o dönemlerle de sınırlı değil. koca osmanlı dönemi, selçuklu dönemi, anadolu selçuklu dönemi nereye gitti? o zamanlarda da mı dini çalışmalar yasaktı? ha ama, matbaanın icadına rağmen, 300 yıl kullanılmamasını kastediyorsan, işte bu hususta hemfikirim.
gelelim diğer meseleye. kur'an-ı kerim'in arapça aslından okunmasına bir itirazım yok ama bir şartla. okunanın anlaşılması şartıyla. zira, allah kitabında ne diyor? 'şüphesiz ki biz size onu anlayasınız diye indirdik.'
kur'an, niye arapça indirildi? arapça kutsal bir dil olduğu için mi acaba? yoksa arap topraklarına indirildiği için mi? hani misal, hz. muhammed aztek ya da inka olsaydı, tüm insanlığa indirilen kitap yine arapça mı indirilecekti? tüm insanlığa indirilen bir kitabın, tüm insanlık tarafından okunup anlaşılabilmesinin yolu, tüm insanlığın arapça öğrenmesi midir, yoksa kutsal kitabın dünyada yaşayan tüm insanların diline çevrilmesi midir?
'sizin aklınız basmaz. okusanız da anlamazsınız. o yüzden başkaları okusun, size anlatsın.' anlayışıyla, bu dinde de tıpkı hristiyanlıkta olduğu gibi ruhban sınıfı oluşturularak, kutsal kitabın duvara asılan haşa bir süs olarak kabul edilmesinde, arapça'nın kutsallaştırılmasının etkisi yok mudur acaba?
ortalıkta dolaşan binlerce, onbinlerce uyduruk hadis yüzünden adeta yeni bir hadis dini oluşturulmamış mıdır? hz. muhammed'in çişini, sümüğünü yemenin, cehennemden kurtulmanın bir yöntemi olduğunu iddia eden uyduruk hadisler, islamiyetin günümüzde geldiği konumun sebeplerinden biri değil midir acaba?
benim hiçbir dille alıp veremediğim yok. bana göre ingilizce ne ise arapça ya da farsça odur. benim için en güzel dil, kendi konuştuğum dildir. ve allah'ın, okuyup anlayayım diye yolladığı kitabı da, kendi dilimden okumayı tercih ediyorum. indiriliş amacına uygun olarak, 'okuyup anlayabileyim diye'.
do you understand me?

vandalizm

kultabisi
dolaylı bir yöntemi de, çeşitli kurum ve kuruluşlara kayyum atayıp, bir süre sonra, o kayyumlar aracılığıyla kurumları tasviye etmektir.
orta vadede, kayyumların kapattığı kurumların tamamı, aihm yoluyla şirketlerin paralarını faizleriyle birlikte türkiye cumhuriyeti devletinden tahsil edecekler ki, ne yazık ki bu miktar milyar dolarlarla ifade edilen rakamlar olacak. takdir edersiniz ki, bu paraların tamamı bu milletin cebinden çıkacak. yani sizin bizim ödediğimiz vergilerden gidecek. (hani sayın cumhurbaşkanımız demişti ya, 'anayasa mahkemesi niye can dündar'ı hapisten çıkardı? aihm'e kadar giderdi. aihm de en fazla tazminata hükmederdi, tazminatı öderdik', -babasının kesesinden ödeyecek ya-. onun gibi düşünün işte.)
kamu malına nasıl zarar verilir'in uygulamalı örneği olacak yani. siz karar verin vandalizm olup olmadığına.

cahile laf anlatmak

kultabisi
hz. isa'nın güzel sözünden daha fazla ilgimi çeken bir şey var: çok emin değilim ama, sanki yukardaki söz arapçaymış gibime geldi. eğer öyleyse, iki ihtimal var. ya, hz. isa bu sözü, arapların da anlaması için arapça söylemiştir ya da bu sözün orijinali ibranice ya da aramicedir ama arapça hayranı birileri sözü arapçaya çevirerek aktarmaktadır.
veya üçüncü bir ihtimal. biz gibi cahillere türkçenin yetmeyeceğini düşünerek iki dille ikna etmek istemiş olabilirler. ben derim ki, işi bir iyice garantiye almak lazım. mümkünse çince, antik yunanca, keltçe, moğolca vs. de denenmeli.

en kötümser yazarlar

kultabisi
fail sözcüğü birden fazla anlama gelse de, yaygın olarak kabul gören anlamı, suç içeren bir eylemin öznesidir.
katılmadığı, içeriğini beğenmediği bir entrye eksi oy vermenin kötü ya da ayıp bir yanı yok. oy verenlerin de, kimliklerinin açığa çıkmasından çekindiklerini sanmıyorum. zira, her ne kadar başlık sahibi, evrenin sırrını çözmüşçesine, 'işte yakaladım hepinizi. yakalayamayacağımı sanıyordunuz di mi?' edasıyla nickleri listelese de, istatistikler kısmına giden herhangi biri de bu listeyi görebilmektedir zaten.
ha bu arada, eksini ben verdim kardeşim. güle güle kullan.

amca vs dayı

kultabisi
\"her ailede aileyi mahveden, iflas ettiren, kavga çıkaran, haksızlık yapan, ortalığı birbirine katan, huzur vermeyen, hak ettiğinden fazla malı üstüne alan en az bir amca veya bir dayı vardır. bizde yok diyorsanız bu kişi babanızdır\"
(alıntı)
8 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol

tag heuer carrera womens price montblanc timewalker 2017 replica watches rolex oyster perpetual datejust made in hong kong vintage heuer chronograph replica watches hublot 992703 price panerai limited edition 2015 replica ladies watches ulysse nardin watches platinum brand watches for ladies uk replica watches belfort watch kickstarter breitling yellow face chrono uk replica watches