'çöl gemisi'de derler.
deve için kullanılan bir sıfat.
teravihin her dört rekatına denir.
televizyonda hep ağlamaklı haline rastladığım hoca.
inşallah samimidir.
inşallah samimidir.
güzel bir hatun kişi. beyaz ten, kızıl saç ve kocaman iki gözün muhteşem birleşimi.
kiralık aşk isimli dizide oynamakta.
kiralık aşk isimli dizide oynamakta.
güneş kendi ekseni etrafında 70.000 km/saat hızla dönmektedir ve güneş sistemi samanyolu galaksisi içerisinde 720.000 km/saat hızla dönmektedir. yani güneş sistemi 24 saatte 17.280.000 km yol katetmektedir. bu sistem içerisinde dünya güneşin etrafında 108.000 km/saat hızla döner. diğer gezegen ve uydularıyla beraber güneşin etrafında bir girdap gibi ilerler.
bu vidyoda güneş sisteminin uzaydaki hareketine dair.
bu vidyoda güneş sisteminin uzaydaki hareketine dair.
insan gözlerinden birisi gerçek göz, diğeri ise sanal gözdür. yani birisi gerçek görüntüyü verir diğeri ise, gerçek olmayan ama gerçeğe yakın olan görüntüyü verir. bunu bir örnekle açıklayalım;
şimdi uzakta bir hedef belirleyip, baş parmağımızı o hedefe doğrultalım, ve nişan alalım. sonra bir gözümüzü kapatalım. eğer hedefte bir kayma olmadıysa, açık olan gözünüz sizin gerçek gözünüzdür, yani doğru görüntüyü veren gözünüzdür. diğeri ise, sanal gözünüzdür. aynı zamanda silahla nişan alırken de bu gerçek gözümüzü kullanırız. genelde sağlak olanların sağ gözü, solak olanların ise, sol gözü gerçek gözdür.
şimdi uzakta bir hedef belirleyip, baş parmağımızı o hedefe doğrultalım, ve nişan alalım. sonra bir gözümüzü kapatalım. eğer hedefte bir kayma olmadıysa, açık olan gözünüz sizin gerçek gözünüzdür, yani doğru görüntüyü veren gözünüzdür. diğeri ise, sanal gözünüzdür. aynı zamanda silahla nişan alırken de bu gerçek gözümüzü kullanırız. genelde sağlak olanların sağ gözü, solak olanların ise, sol gözü gerçek gözdür.
Benim iki gözüm de tutturamadı. Çift sanal gözlüyüm sanırım :)
:) muhtemelen uygulamada bir hata vardır, bunun mümkün olduğunu zannetmiyorum :)
amerikalı country şarkıcısı.
ösym'nin bazı kamu kurum ve kuruluşlarının kadro ve pozisyonlarına yerleştirme tercihleri için adaylardan 15 tl talep etmesi olayı. devlet kurumu değil ticarethane olarak işleyen bu kuruma bir allah'ın kulu da ses etmiyor. vatandaşı yolmak hoşlarına gidiyor vesselam.
ösym
.....
adaylar tercihlerini yaptıktan sonra yerleştirme ücretini (15,00 tl) yatıracaklardır. yerleştirme ücreti ödeme işlemleri, bankadan ödeme yapacak olan adaylar için 2 temmuz 2015 tarihinde mesai saati bitiminde; ösym'nin internet sayfasında yer alan “ödemeler” alanından kredi kartı/banka kartı ile ödeme yapacak olan adaylar için 2 temmuz 2015 tarihinde saat 23.59'da sona erecektir. süresi içinde yerleştirme ücretini yatırmayan adayların yapmış oldukları tercihleri geçersiz sayılacak ve yerleştirme işlemine dâhil edilmeyecektir.
adaylara ve kamuoyuna duyurulur.
(bkz: ösym)
devamını okumak için tıklayınız...
ösym
.....
adaylar tercihlerini yaptıktan sonra yerleştirme ücretini (15,00 tl) yatıracaklardır. yerleştirme ücreti ödeme işlemleri, bankadan ödeme yapacak olan adaylar için 2 temmuz 2015 tarihinde mesai saati bitiminde; ösym'nin internet sayfasında yer alan “ödemeler” alanından kredi kartı/banka kartı ile ödeme yapacak olan adaylar için 2 temmuz 2015 tarihinde saat 23.59'da sona erecektir. süresi içinde yerleştirme ücretini yatırmayan adayların yapmış oldukları tercihleri geçersiz sayılacak ve yerleştirme işlemine dâhil edilmeyecektir.
adaylara ve kamuoyuna duyurulur.
(bkz: ösym)
devamını okumak için tıklayınız...
son zamanlarda, hem dindar kesimde, hem de sol kesimde yok sayılmaya başlanan türkiye cumhuriyetinin hakim ırkı.
evet, ırkını bir insan seçemez o yüzden kimseyi ırkından ötürü yermek doğru bir davranış değildir. ancak, ırkı ile bir insanın övünmesinde bir sakınca olduğunu düşünmüyorum, bir başka ırkı kötülemediği sürece.
türk ırkının, oğuz kağan zamanında dünyaya huzur getirmek maksadı vardı, bu maksat daha sonra islam ile dünyaya huzur getirmek ve islamı yaymak maksadına evrildi ve kabiliyetlerini islam için kullandılar. ezelden beri inandıkları "allah tarafından dünya düzeni için memur edildikleri" inancını da gerçekleştirdiler kısmen. türk hakanı halife yavuz sultan selim'in dediği gibi "biz allah tarafından memur olmadıkça bir sefere gitmeyiz".
kanaatimce dünyanın hiçbir yeri yoktur ki kendi mensup olduğu ırkı söyledi, sevdi diye faşist ilan edilsin. ama türkiye'de öyle mi türk diyen faşist oluyor, kürt diyen, laz diyen, çerkez diyen dost, kardeş. buna nasıl bir anlayıştır.
bayrağı sever bunlar türklüğün simgesi, istiklal marşı'nı sever içinde;
"...
çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!
kahraman ırkıma bir gül! ne bu şiddet, bu celâl?
..."
"...
ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklâl!"
mehmet akif ersoy faşist miydi ırk kelimesini kullanmış, ki kendisi malum arnavut kökenli. ancak türklük ile özdeşleştirmiş kendini.
evet, ırkını bir insan seçemez o yüzden kimseyi ırkından ötürü yermek doğru bir davranış değildir. ancak, ırkı ile bir insanın övünmesinde bir sakınca olduğunu düşünmüyorum, bir başka ırkı kötülemediği sürece.
türk ırkının, oğuz kağan zamanında dünyaya huzur getirmek maksadı vardı, bu maksat daha sonra islam ile dünyaya huzur getirmek ve islamı yaymak maksadına evrildi ve kabiliyetlerini islam için kullandılar. ezelden beri inandıkları "allah tarafından dünya düzeni için memur edildikleri" inancını da gerçekleştirdiler kısmen. türk hakanı halife yavuz sultan selim'in dediği gibi "biz allah tarafından memur olmadıkça bir sefere gitmeyiz".
kanaatimce dünyanın hiçbir yeri yoktur ki kendi mensup olduğu ırkı söyledi, sevdi diye faşist ilan edilsin. ama türkiye'de öyle mi türk diyen faşist oluyor, kürt diyen, laz diyen, çerkez diyen dost, kardeş. buna nasıl bir anlayıştır.
bayrağı sever bunlar türklüğün simgesi, istiklal marşı'nı sever içinde;
"...
çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!
kahraman ırkıma bir gül! ne bu şiddet, bu celâl?
..."
"...
ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklâl!"
mehmet akif ersoy faşist miydi ırk kelimesini kullanmış, ki kendisi malum arnavut kökenli. ancak türklük ile özdeşleştirmiş kendini.
güzeldi. teknoloji kısıtlıydı ama insani ilişker daha yoğun ve samimiydi. kimse bir arkadaşıyla görüşmek istediğinde onun online olmasını beklemezdi. ya evine gider çağırırdı ya da telefondan arardı ama uzun konuşmazdı telefonla çok yazardı çünkü. sanki o zamanlar bu kadar çok bireysellik yoktu, daha paylaşımcıydı insanlar. ben çocuktum o zamanlar, büyüklerin durumunu bilmem ama annem bir yere gittiğinde rahatlıkla komşunun kapısını çalardık. karnımız açsa doyururlardı. başımıza bir şey gelse kendi evlatlarından ayırmazlardı. okul yolunda bir ev vardı kim olduklarını hiç bilmem susayan öğrenciler bu evin kapısını çalar su isterdi kimseyi de geri çevirmemişlerdir, allah razı olsun. ve burası köy yeri değil ankara.
çocuklar, çocuktu o zamanlar. sabah erkenden kalkar önce çizgi film izler sonra dışarı çıkar, saklambaç, maç, misket vs. derken akşam ezanı okunur eve koşardı. şimdi o top oynadığımız yerlerde binalar var. çocukların alanı kalmadı, gitgide hiç kalmayacak. teknolojik oyunlarımız, tetris bir de atari vardı ama ps'dan daha zevkliydi, yokluktan belki ama yine de zevkliydi.
az vardı ama öz vardı.
çocuklar, çocuktu o zamanlar. sabah erkenden kalkar önce çizgi film izler sonra dışarı çıkar, saklambaç, maç, misket vs. derken akşam ezanı okunur eve koşardı. şimdi o top oynadığımız yerlerde binalar var. çocukların alanı kalmadı, gitgide hiç kalmayacak. teknolojik oyunlarımız, tetris bir de atari vardı ama ps'dan daha zevkliydi, yokluktan belki ama yine de zevkliydi.
az vardı ama öz vardı.
her ne kadar ahlaksızlığın zirvelerinde olsada, gülmek için ara ara açıp okuduğum sözlük. hele uzun soluklu hikaye yazan yazarları var ki, bazıları gerçekten okunası. sosyal medyada gülünen bir çok espri inci sözlük çıkışlı. adamlar yapıyor.
--- alıntı ---
başlık: haydar başa güvenip 5 bin tl borç yaptım
seçimlerde beni can evimden vuran haydar başa bastım mühürü.. kazanacağına emindim ki sağıma soluma borçlandım nasılsa haydar başkan gelince öderim diye.. şu an ise hayal kırıklığıyla birlikte tam bir şoktayım! nolacak şimdi? pgibolojim alt üst oldu, kafayı yemek üzereyim.
bence hükümet kurma yetkisi haydar başkanımıza verilsin, diğer partiler de onu dışardan desteklesin. hatta bayramda 1500 lira ikramiye verirlerse baya rahatlarım. aksi halde borçları ödeyememe kaygısıyla kafayı yiyeceğim.
yazar: tek rakibim at arabası
--- alıntı ---
not: küfürsüz olduğu için bu tercih edilmiştir. ender küfürsüz entry'lerden biri.
--- alıntı ---
başlık: haydar başa güvenip 5 bin tl borç yaptım
seçimlerde beni can evimden vuran haydar başa bastım mühürü.. kazanacağına emindim ki sağıma soluma borçlandım nasılsa haydar başkan gelince öderim diye.. şu an ise hayal kırıklığıyla birlikte tam bir şoktayım! nolacak şimdi? pgibolojim alt üst oldu, kafayı yemek üzereyim.
bence hükümet kurma yetkisi haydar başkanımıza verilsin, diğer partiler de onu dışardan desteklesin. hatta bayramda 1500 lira ikramiye verirlerse baya rahatlarım. aksi halde borçları ödeyememe kaygısıyla kafayı yiyeceğim.
yazar: tek rakibim at arabası
--- alıntı ---
not: küfürsüz olduğu için bu tercih edilmiştir. ender küfürsüz entry'lerden biri.
dondurmanın en güzel tüketiliş şekli.
süper bir uyumu var.
süper bir uyumu var.
(bkz: jenerik marka)
son yıllardaki entelektüel ve aydın tavırlarıyla ön plana çıkan ve gençlerimiz için bir rol model olan*) tuğçe kazaz'ın piyasaya çıkmış yeni kitabının adı. kapak tasarımı hoşuma gitti. iz bırakacağı iddia ediliyor. daha önce söylediği gibi, geçirdiği inanç dalgalanması süreci, tabiki paralel yapı, chp zihniyeti, cumhurbaşkanı, akp, seçimler, edep ve kadın gibi geniş bir yelpazesi olan kitap.
kitabın tanıtımı:
--- alıntı ---
kapitalist sistemin kurbanı olmuş, genç yaşta ünlü olmanın zararlarını bizzat yaşamış ve bu uğurda büyük bedeller ödemiş olan tuğçe kazaz, kitabında, kurtuluş yolunda verdiği büyük mücadelesinin etrafında şekillenen duygu ve düşüncelerini çekinmeden, kusursuzca dile getirmiştir.
elinizde tutmakta olduğunuz bu çarpıcı eser, genci yaşlısı herkesin rahatlıkla okuyabileceği bu topraklarda yaşayan herkesin kendisinden, geçmişi ve tarihinden izler bulabileceği ibretlik bir yaşam öyküsünün sayfalara dökülmüş samimi itiraflarını içermektedir.
ülkenin yıllardır maruz kaldığı sıkıntıların altında yatan gerçek sebeplere ve bu topraklara nasıl da batıl ve yaratılışa aykırı bir sistemin nüfus ettirilmiş olduğuna da değinilen eserde, memleketin içine düşürüldüğü sıkıntı ve buhranlar cesur bir dille anlatılmış, buna yönelik nelerin yapılabileceği üzerine bireyi ve de toplumu merkez alan çözüm önerileri sunulmuştur.
bir ilk kitap olma özelliği taşıyan derin uyku, kazaz'ın hayatı, değerleri, maneviyat ve dünya yönetimini bugüne kadar belki de kimsenin bakmadığı bir pencereden sorguladığı, yer yer hayatından kesitlerin okuyucuyla buluştuğu, insanlara faydalı olma niyetiyle ele alınmış, hem keyifle hem de şaşkınlığınızı gizleyemeden okuyacağınız iz bırakıcı bir eserdir.
artık küresel üst akıl ile değil, yöresel üst akıl ile hareket etme zamanıdır. hepimizin öz değerlerimizin bilincinde olarak bu derin uyku'dan uyanması dileğiyle...
--- alıntı ---
devamını görmek için tıklayınız...
edit: kitabın yayınevi tek bu kitabı basmış başka kitabı da yok. iyi bir çıkış değil ama adını duyuracağı kesin.
kitabın tanıtımı:
--- alıntı ---
kapitalist sistemin kurbanı olmuş, genç yaşta ünlü olmanın zararlarını bizzat yaşamış ve bu uğurda büyük bedeller ödemiş olan tuğçe kazaz, kitabında, kurtuluş yolunda verdiği büyük mücadelesinin etrafında şekillenen duygu ve düşüncelerini çekinmeden, kusursuzca dile getirmiştir.
elinizde tutmakta olduğunuz bu çarpıcı eser, genci yaşlısı herkesin rahatlıkla okuyabileceği bu topraklarda yaşayan herkesin kendisinden, geçmişi ve tarihinden izler bulabileceği ibretlik bir yaşam öyküsünün sayfalara dökülmüş samimi itiraflarını içermektedir.
ülkenin yıllardır maruz kaldığı sıkıntıların altında yatan gerçek sebeplere ve bu topraklara nasıl da batıl ve yaratılışa aykırı bir sistemin nüfus ettirilmiş olduğuna da değinilen eserde, memleketin içine düşürüldüğü sıkıntı ve buhranlar cesur bir dille anlatılmış, buna yönelik nelerin yapılabileceği üzerine bireyi ve de toplumu merkez alan çözüm önerileri sunulmuştur.
bir ilk kitap olma özelliği taşıyan derin uyku, kazaz'ın hayatı, değerleri, maneviyat ve dünya yönetimini bugüne kadar belki de kimsenin bakmadığı bir pencereden sorguladığı, yer yer hayatından kesitlerin okuyucuyla buluştuğu, insanlara faydalı olma niyetiyle ele alınmış, hem keyifle hem de şaşkınlığınızı gizleyemeden okuyacağınız iz bırakıcı bir eserdir.
artık küresel üst akıl ile değil, yöresel üst akıl ile hareket etme zamanıdır. hepimizin öz değerlerimizin bilincinde olarak bu derin uyku'dan uyanması dileğiyle...
--- alıntı ---
devamını görmek için tıklayınız...
edit: kitabın yayınevi tek bu kitabı basmış başka kitabı da yok. iyi bir çıkış değil ama adını duyuracağı kesin.
iranlı şair firdevsi'nin şehname isimli eserinde yer alan bir destandır. iran mitolojisinde ve kürt mitolojisinde yeri vardır.
Bıkkınlık.
Volvo marka bir araç almak isterdim.
Dinsiz bir ailede doğmuş olsaydın, yine bugün müslüman olacağına inanıyor musun? (Tabi eğer müslümansan)
Dinsiz bir ailede doğmuş olsaydın, yine bugün müslüman olacağına inanıyor musun? (Tabi eğer müslümansan)
Çok olay oluyor mu?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?