abuzeroklava

Erbabı siyaset kampanya yorgunluğundan olsa gerek saçmalamaya başladı. Kafamız şişti. Pazar bi gelse de millet diyeceğini dese..

Kazakistan'da Rusya'nın kültürel baskısı çok yoğun. Biraz olsun azaltması dileğiyle olumlu karşılıyorum.

-----haber-----
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Kazak dilinde Kiril alfabesinden Latin alfabesine geçme talimatı verdi. Nazarbayev, 2025 yılına kadar tüm kitapların, süreli yayın ve resmi belgelerin Latin alfabesinde yayınlanmaya başlaması gerektiğini belirtti.

Kazakistan Cumhurbaşkanının resmi internet sayfasında yayınlanan “Oryantasyon: Geleceğin manevi canlanması” (Болашаққа бағдар: рухани жаңғыру) adlı makalesinde Nazarbayev, Kazakistan hükümetine 2017 yılının sonuna kadar Kazak Kiril alfabesinin Latin alfabesine geçiş grafiğini hazırlama talimatı veriyor.

Bu geçişin “siyasi nedenlere” bağlı olduğunu belirten Nazarbayev makalesinde, günümüz Kazakistan'ında farklı alfabelerin kullanımıyla ilgili tarihi bilgi veriyor. 10. Yüzyıldan 20. Yüzyıla kadar ülkede Arap alfabesinin kullanıldığını belirten Nazarbayev, 1929 yılında Latin alfabesine geçiş kararının alındığını, Kiril alfabesine ise 1940 yılında geçildiğini anımsattı.

2017 yılının sonuna kadar bilim insanları ve toplum temsilcileri ile yapılan görüşmelerden sonra Latin alfabesi esasında yeni Kazak alfabesinde tek standardın hazırlanması gerektiğini ifade eden Nazarbayev, 2018'den başlayarak ortaokul için Latin alfabesinde kitapların yayınlanması ve yeni alfabede eğitim için uzmanların hazırlanması gerektiğini kaydetti.

Bunun yanı sıra Nazarbayev, Latin alfabesine geçişin ilk döneminde hem Kiril hem Latin alfabesinin kullanılacağını bildirdi.
-----haber-----

İnsanı insan yapan kabul ettikleri kadar, hatta bazan ondan daha fazla reddettikleri, itirazları...
Sadece fikirlerde böyle değil. İnsanlarla münasebetlerde de böyle...
"Ben herkesle iyi geçinirim, kimseyle kötü olmam.. Ben herkese iyi diyeyim de, aman herkes de bana iyi desin."
şeklinde davrananlar aslında hiç kimseyle gerçek bir insani münasebet kurmuyorlar, sadece rol yapıyorlar demektir. Gerçek bir insanın tahammül edemeyeceği bir durum.
Bence, samimiyetsiz dostluk tavrındansa, açık düşmanlık her zaman daha değerli... Ailede ve okulda çocuklara en önce gerçek insan olmayı, yani itiraz edebilmeyi öğretmek lazım. Yanlışı görüp de şahsi çıkarı için, sahte ilişkilerinin devamı için susan, göz yuman insan tipi ülkemizi mahvetti. Bu, sivil toplum kuruluşlarından tutun, devletin en küçük kurumundan en tepesine kadar böyle... Kötülük bu yüzden yayılıyor.

15 temmuz gecesi, havalimanında darbecilerle temas kurmuş, tanklar çekilip kendisine yol vermiş ve öylece çekip gitmiş. Sadece bu olay bile, 15 Temmuz darbesinin Kemalist görünümlü bir darbe olacağını ve malum partinin buna dünden razı olduğunu gösteriyor.
16 temmuz sabahı bile iştahları geçmemiş, dinciler askerimizin boğazını kesiyor gibi yalan haberlerle darbeyi geri döndürmeye çalışmışlardı. Yabancı basın da aynı haberleri yaptı.
Türkiye uçurumun kenarında şehit ve gaziler arasında, acı ve korku içinde kıvranırken bir de bunların yalanlarını düzeltmek zorunda kalmıştı.
Bunlar, Sisi Mısır'ı Esed Suriye'yi nasıl yönetiyorsa Türkiyenin de öyle yönetilmesi gerektiğine inanan ve bunun için herşeyi yapabilecek insanlar. Artık buna kesin olarak emin oldum. Öyle ezik büzük süklüm püklüm konuşmalara aldanmamak lazım. Fırsatı ele geçirdikleri zaman ne kadar şedit olduklarına tarih şahittir.

"Venezuela'da başlayan bu olayların doğal bir halk hareketi olduğunu zannediyorsanız çok yanılıyorsunuz. Küreselcilerin finanse ettiği profesyonel bir CIA organizasyonu. Komünistleri iktidardan düşürerek ülkenin başına Mısır'daki gibi bir CIA kuklasını oturtmak için yapıyorlar. Venezuela petrol ülkesi. Biz coğrafi konumumuz, İslam dünyasına etki etme gücümüz ve ticari gelirlerimizden dolayı önemliyiz onlar ise petrol yüzünden..." E.Ergüder

returs

Üsluba, paylaşımlara, bile isteye sölenen yalanlara bakıyorum da... Devlet Bahçeli'nin bugünlerde bir takım kimseler hakkında ne kadar isabetli tepsiler yaptığını ibretle görüyorum. Adam çok haklı.

Yıl 1975... Vietnam'daki yetimler Amerika'ya götürülüyor.. 2001'de Irak'ta ABD askeri yapılacaklar.

halkın gücünün üstünde bir güç tanımadım bu güne kadar.
(bkz: recep tayyip erdoğan).

Darbe oldu bitti, İslamcılar iktidardan düşürüldü diye Mısır'ı rahat bırakacaklarını mı sanıyorduk? Hayır. Bütün İslam ülkelerini Suriye gibi yapmak istiyorlar. Onlar havadan bomba atsın. Aşağıda insanlar maşa örgütler ve devletlerce katledilsin. Katledilsin ki, Nil'den Fırat'a büyük İsrail'e yer açılsın! 1400 senedir Müslüman memleketi olan Mısır'da Hristiyan Kıptiler bugüne kadar inançlarına uyarak yaşayıp gelmişler. Dünyada en eski dini kurumlardan biri Kıpti kilisesi... Ve şimdi dökülen bu kanlardan Müslümanlar yani bir anlamda da İslam dini sorumlu tutulacak öyle mi? Acaba bu % 5 Hristiyan nüfus istenseydi 1400 yıl boyunca ortadan kaldırılamaz mıydı? diye sormayacak kimse... Halbuki Mekke ve Medine dışında hiçbir İslam şehri yoktur ki, orada kiliseler havralar bulunmasın. İslam bir arada farklılıklara dokunmadan yaşamayı öngören bir din. Mısır bunun en güzel örneği olan bir ülke. Suriye de öyleydi. Ama yetmiyor. Bütün herşeyi alt üst ederek sömürgeciliği başka boyuta taşımak, büyük İsrail'i kurmak istiyorlar. El Sisi daha dün Amerika'da etek öptü diye ülkesi huzur mutluluk bulacaktı. Döner dönmez kanlı armağanı geldi. O da üstüne düşeni yapacak ve kendi halkını daha büyük bir zulümle yönetecek. Sonra ona da birgün isyan edilecek, daha da daha da kanlı olacak... Artık sürekli izlediğimiz bir film gibi her şey.
Sömürgeciler her defasında yeni yöntemler buluyor... İslam ülkelerinin içinde binlerce yıldır sorun olmadan bir arada yaşamış farklı kesimleri birbirine düşman ediyor. Kan döküyor, terör ihraç ediyor... Sonra sizde terör var, deyip bir daha bir daha vuruyor... Bu kısır döngü daha ne kadar devam edecek? Korku ile bekliyoruz. Her gün bir İslam ülkesi kan gölüne çevriliyor. Allah bunlara fırsat vermesin. Bizi de içimizdeki beyinsizler yüzünden helak etmesin.

Fatma Nur Serter, Türk ekonomi akademisyeni ve siyasetçi.

Rastgele karşıma çıktı. 28 Şubat darbesinin yırtıcı panteri, darbenin üniversite ayağını yönetenlerden Nur Serter hakkında düşünür, nedir bu hırs? diye merak ederdim. Yahu meğer kadının babası gedikli darbeci imiş.
Babası Emin Aytekin, 27 Mayıs 1960 darbesini yapan cuntanın mensubu... Milli Birlik Komitesi üyesi... Menderes'i idam ettirenlerden... Sonrasında 20 seneye yakın "tabii senatör"lük yapmış. Yani seçime girmeden sürekli milletvekili... Oh ne ala değil mi?
Nur Serter de çocukluğunda babasıyla iyi bir arkadaş olmuş. Babası hatıralarını kitaplaştırırken onları hayranlıkla okumuş, dinlemiş vs. Yani çocukluğu rezil bir darbecinin hatıralarını dinleyerek geçmiş. Üstelik bu kişi de babası... Kızlar babalarına çok bağlıdır derler. Nur Seter'in mevzusu tam da o... Bütün çocukluk hayali, bir darbeyi yönetebilmek!
Darbe manyaklığı buradan geliyor. Eskilerin güzel bir sözü var: Batılı tasvir safi zihinleri ifsat eder! Çok doğru söz. İfsat etmiş netekim. İzlemenizi öneririm.
haber türk video

Reis Ayasofya'yı açacak.

(bkz: amin)

öğrenciyken de sevmezdi sevgili arkadaşımız kafeleri.

çay ocaklarında da böyle bir olgu yok zaten.

bu ısıtma sistemleri yeni bir şey değil benim bildiğim en az 15 yılı var. Yeni gibi görüp sevinen insanları görünce bi garip hissettim doğrusu.

(bkz: o ses türkiye)

evet veya hayır ne veriyorsanız verin. Evet verseniz daha iyi tabi.

şimdi pusulada evet ve hayır yazıları olacak. Evet vereceksiniz ya işte mührü gitip o evet yazısının üstüne basmayın. Okunacak şekilde bi yerde olsun. altında boş alan var oraya basın. Okunduğunda o tercih yazısı okunsun. Oyunuz geçerli olsun.
bu hayır için de geçerli. seçim bizim seçimimiz.

@gewewnde entry sine binaen düzelteyim;
16 Nisan'da yapılacak referandumda, "Tercih" mührünün "Hayır" yazısının üzerine gelmesi halinde oyun geçersiz sayılacağı iddiası doğru değil.

Not: yazara teşekkür ederim uyardığı için.

ülkenizde halen deve var mı diyen avrupalılara deve yok ama şu kıyafetler sizde bi tramva oluşturuyor değil mi? demek istemiş seçmendir.

şu tepkiyi her gün yaşayan insanların yaptığıdır. Buradan bakınca bornozu giymiş gitmiş gibi görünebilir. Ama tepkileri çok haklıdır.

izleyin

güzel mi güzel bir mübarektir.
Sağlığı açısından normal yemesi gerekir.

Ya Rabbim... Rabbim. Bizde Müslümanlığı bırak insanlık bile kalmamış. Birkaç km. ötemizde bunlar olurken evimizde oturuyoruz.

Afganistan'da MEB görevi yapan bir öğretmenin gözlemi:
"Afgan Türk okullarının(FETÖ) Turkiyeye devrini engellemek için Afganistan genelinde imza kampanyası yapılıyor. Imza toplayanlar " Turkiyeye ve Recep Tayyip Erdoğana destek icin imza kampanyasi" diyerek binlerce dost Afganı kandırıyorlar. Gölgemiz bile kullanılıyor."
Bu bilgi, bana İngilizlerin Çanakkale Savaşı'nda, Halifeyi Almanlardan kurtarmak için ordu kuruyoruz diyerek Hindistan'da topladığı Müslüman askerleri hatırlattı.
Şu farkla ki, gavur artık kendi uğraşmıyor. Dünyanın her yerinde Fetö, Bakoharam, Işid vb. Müslüman görünümlü örgütleri kullanıyor. Ülkesine göre...

Bu çift aptalca şeyler almayıp ömrümde bir defa evleniyorum onun için israfın dibini yaşamalıyım demeyen,
ne demek düğünde semazen yok o yoksa ben de yokum kavgası etmeyen,
aldığı yüzük fiyatı arşı alaya çıkmayan görünen yada görünmeyen saçları için yüzlerce lira kuaförlere bayılmayan
Nişan kıyafeti asgari ücretle yarışmayan
Takım elbisenin en yüksek fiyatlı olanını alayım onlar bana her şey aldırdı gibi kim daha görgüsüz yarışına girmeyen
bütün bunlara harcamak yerine 156 yetime yardım eden enayi insanlar!!!!
sakın bunları örnek almayın.
Görgüsüz gibi şaşalı düğünler yapın binlerce borcun içine batıp ben islam nesli yetiştireceğim naraları atın. Al kardeşim al bak salonunda 10 santimlik boşluk var orası için de sehpa al.
öğretmeniz

alıntı